*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Hemodiyaliz Tedavisi  (Okunma sayısı 1828 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Hemodiyaliz Tedavisi
« : Eylül 06, 2012, 02:02:56 ÖS »
Hemodiyaliz Tedavisi

Son dönem böbrek yetersizliğinde ülkemizde ve dünyada en yaygın olarak yararlanılan tedavi seçeneğidir. Yaklaşık olarak 40 yıldan beri uygulanmaktadır. Yıllar içinde daha etkili olması sağlanmış ve yan etkileri en aza indirilmiştir.

Nasıl uygulanmaktadır?

Hemodiyaliz tedavisi bir hemodiyaliz merkezinde haftada 3 kere 3 ila 5 saat uygulanmaktadır. Bu süre içinde hastanın kanı diyalizör adı verilen yarı-geçirgen sentetik bir filtreden geçirilerek zararlı atıklar ve fazla su vücuttan uzaklaştırılmakta veya gerekli mineraller ve eksik su vücuda verilmektedir.

Hemodiyalizin avantajları nelerdir?

Tedavi süresinin rölatif olarak kısa olması, küçük solütleri etkin bir şekilde vücuttan uzaklaştırması ve merkezin hastalar için bir sosyal ortam oluşturması başlıca avantajlarıdır.

Hemodiyalizin dezavantajları nelerdir?

Damar erişim yoluna ihtiyaç olması, tedavi sırasında kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaçların kullanılması, kan basıncında düşmeler ve yükselmeler olması, diyet ve tedaviye sıkı uyum gerektirmesi başlıca dezavantajlarıdır.

Damar erişim yolu nedir?

Diyaliz tedavisine başlamadan önce kanın vücuttan alınıp vücuda geri verilmesini temin edecek yeterlilikte bir damar erişim yolunun (fistül) açılmış ve olgunlaşmış olması gerekmektedir. Bu yol ilk diyalizden haftalar hatta aylarca önce açılmalıdır. Acil durumlarda örneğin daha önce açılmış bir damar erişim yolu yokluğunda veya var olan damar erişim yolu kullanılamadığında ise vücudun büyük toplardamarlarından birisine kateter takılarak derhal hemodiyaliz gerçekleştirilir.

Hemodiyaliz ekibinde kimler vardır?

Sorumlu hekim, diyaliz hemşiresi, diyaliz teknisyeni, psikolog, diyetisyen ve yardımcı personelden oluşmaktadır.

Hemodiyalizde kullanılan araç ve gereçler nelerdir?

İlk bakışta karışık gibi gözükse de zaman içinde araçlara, gereçlere ve uygulamalara alışılır.

Diyaliz cihazı: Yapılacak olan tedavinin tüm ayrıntılarının programlandığı cihazdır. Kan pompası, diyaliz sıvısı pompası, kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaç pompası ile bir dizi etkinlik ve güvenlik göstergelerini kapsar.

Diyalizör: İçerisinden kan geçen binlerce sentetik veya yarı-sentetik lif ile bu liflerin etrafından diyaliz sıvısının geçişine ortam sağlayan tek kullanımlık filtredir.

Diyaliz sıvısı: Yarı-geçirgen zarın yardımıyla vücutta biriken zararlı maddeleri ve suyu fizik kuralları doğrultusunda çekmeyi sağlayacak oranda elektrolit, mineral ve glikoz içeren sıvıdır.

Su sistemi: Konsantre haldeki diyaliz solüsyonunu seyreltmek için gereken saf veya ultra saf suyu sağlayan sistemdir.

Fistül iğneleri: Genellikle kanı almak ve vermek için olmak üzere iki adet iğne kullanılır.

Set: Kanı diyalizöre ve tekrar vücuda taşımak için kullanılan tek kullanımlık plastik malzemedir.

Hemodiyaliz tedavisi standart mıdır?

Hayır. İlk diyalizde veya idame diyalizde farklıdır. Her seans başında hastanın klinik durumu, kan basıncı ve sıvı fazlası dikkate alınarak sorumlu hekim tarafından reçetelenir. Ayrıca her ay rutin tahlil yapılarak o ayki diyalizin yeterliliği ve etkinliği saptanır. Elde edilen veri ışığında hastaya uygulanacak tedavinin ana yapısı belirlenir.

Hemodiyalizde görülen akut sorunlar nelerdir?

En sık tansiyon düşmesi ile karşılaşılır. Bunun dışında kramp, bulantı, kusma, baş ağrısı, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, kaşıntı, ateş ve titremeye de neden olabilir. Bütün bu sorunların özgün tedavisi vardır.

Hemodiyalizde görülen kronik sorunlar nelerdir?

Şöyle sıralayabiliriz:

Kalp ve damar sorunları: Kan basıncı düşmesi veya yükselmesi, çarpıntılar, damar erişim yolu sorunları, koroner kalp hastalığı, damar kireçlenmeleri ve beyin damar hastalıkları diyaliz hastalarında normal nüfusa göre daha sıktır.

Kan ile ilgili sorunlar: En sık kan düşüklüğü ile karşılaşılır. Demir içeren ilaçlar ve kemik iliğinde kan yapımını uyaran ilaçlar ile kan belli bir düzeyde tutulmaya çalışılır. Böylece yaşam kalitesi artar ve kalp damar hastalığı sıklığı veya şiddeti azalır.

Mineral metabolizması bozukluğu ve kemik hastalığı: Diyetle alınan ve yeterince temizlenemeyen fosforun kanda birikmesine ve böbreklerdeki D vitamini yapımının azalmasına bağlı paratiroid bezinin aşırı çalışmasıyla veya aşırı D vitamini desteği sonucu paratiroid bezinin az çalışmasıyla karakterize kemik hastalığı ortaya çıkabilmektedir. Yüksek döngülü kemik hastalığında diyet ve fosfor bağlayıcılar ile kan fosfor düzeyinin artması önlenirken D vitamini takviyesi ile paratiroid hormonun çok yükselmesi önlenmektedir. İlaçlarla kontrol altına alınamayan durumlarda operasyonla paratiroid bezler alınmaktadır.

İnfeksiyonlar: Damar giriş yolu gerektirmesi nedeniyle infeksiyon riski artmıştır. En sık damar erişim yolu infeksiyonlarına daha az sıklıkla ise idrar yolları, akciğer infeksiyonlarına ve viral hepatitlere rastlanır.

Beslenme sorunları
Gastroenterolojik sorunlar
Nörolojik sorunlar
Endokrin sorunlar
Romatizmal sorunla

bobreknakli