ESKİ SEVGİLER VE YENİ SEVGİLER
Neyi arıyorsan sen o'sun der Mevlana zulmü arıyorsan zalim, aşkı arıyorsan aşıksın der.
Aşk zulmede yaşatmamış mıydı aşkın kendisini. Adolf HİTLER de Darwinin evrim teorisine inanıp evrimin gelişmesine engel oluyor diyerek 2000den fazla sakat, özürlü insanı katlettirmemişydi. Bundan daha büyük zalimlik olabilirmirydi bir insanın yaşama hakkı elinden alınarak sorgulamadan, yargılamdan bulaşıcı hastalık taşıyan hayvanlar gibi toplu itlaf edilmesinden daha büyük zalimlik olabilir miydi ve o öldürdüğü insanlardan birinin kız kardeşine aşık olup acı çekmiş HİTLERİN KADINLARI İ diye kitaplar çıkmış ve aşk kendini zalime de kanıtlamıştı.
Zülüm den kaçıyor, birbirinden korkuyor insanlar şimdi, şimdi aşık olmak büyük zulüm oldu.ucuz sevgiler gibi ucuz laflarda türemeye başladı ''ilk görüşte aşka inanıyor musunuz ? yoksa dışarı çıkıp tekrar mı gireyim'' gibi…çöpçüler artık boş içki şişelerinin içinde başlayıp dibini bulmadan biten şehvetli aşkları ve bu aşka tek şahit olan kaldırımları utanarak sıkılarak süpürmeye başladı.Bizim kuşakta böyle değildi. biz aşkı içki şişelerine değil elimize aldığımız kiremit kırığı kırmızı tuğlalarla okul yolunda ki duvarlara ''gözlerin aklımda kaldı,canım Kezban ım…'' yazar Kezban onu seven birinin olduğunu sabah duvarda ki yazılardan öğrenirdi. Bizim şahitimiz geceydi,kaldırımlarda sokak lambalarının ışığında gölgesine gizlendiğimiz çınar ağaçlarıydı.bizden önceki kuşak duvarlara sadece ''kahrolsun'' yazacak kadar vakit bulabiliyordu. Sokaklar siyaset kokuyor, ihbarlar birer sansar, polis tetikte, ihanet kol geziyordu. Aşka vakit yoktu o zaman ceketler yağmurlara asılıyor, tehlikeli şiirler okuyup dünyaya sataşıyorlardı hürriyet ve namlu masal sevdalısıydılar….
Aşk büyük bir zülüm oldu artık sevemiyorsunuz eskisi gibi uğradığınız en büyük zulümdür. Sevdiğimzi söylemiş ve ona her seferinde bunu hak ettiğin için söylüyorum dersiniz.oysa ki o bunu hak ettiği için değil. ''seni seviyorum'' kelimesini, her defasında onu sevdiğiniz için söylemişsinizdir. Aşk yanına geldi mi her şey unutuluyor, uzağına gittimi hayat ondan ibaret geliyordu. Çünkü onunla her şeyi göze alabilirsiniz uyumadan önceki son dakikalar onun olduğu gibi güne başladığınız ilk dakikalarda onundur. uyuyunca rüyanızda uyandıksanız hep aklınızdır. Daha dün tanımış bugün kalbinizin baş köşesine koymuşsunuzdur.
Ve şimdi devirde nesilde değişti…
Komuşunun çocuğunu iki misketle kandırıp, yazdığınız mektubu el altından komuşunun kızına göndermiş, komuşunun kızından gelen mektubu iki miskete ikna olmayan,mektubu elinden almak için mısketın yanında bahşiş olarak aldığınız gofretleri, arkadaşlarıyla paylaşmadan sinsice bir köşede yiyen çocuğa geldi aşkın sırası… Artık aşklar yoldan geçen sevgiliye penecerlerin perdeleri altından gizlice bakmıyor, sanal alem denilen yerde pencereyi, camı sonuna kadar açıp hiç korkmadan kafa tutuyordu.
Dedim ya devirde nesilde değişmişti….
Duygular sahte aşklar sanal olunca, sevgilerde basitleşmiş bunun üzerine hiç heycanlanmadan, allık sürülen yanaklara konulan ilk sahte öpücüklerde tuzu biberi olmuştu.kısa bir süre sonra aşk bitecek, o haylaz çocuk yeni aşka yelken açacak, eskisinden niçin ayrıldın? Dediğinde yeni aşk, öyle olması gerekiyordu diyecek, daha ilk baştan yeni aşka da güvensizliğini sezdirecek,sevdikçe kıran kırdıkça arkasında bir kırık kalpler mezarlığı bırakan haylazın,en sonunda o terk ettiklerinin ahı tutup biçare kendi yalnızlığına kapıycaktır.
Eğer başa dönersek aşk değişmedi kelime anlamı aynı. Hitler öldü zulmü hala konuluşuluyor. Ortaya gelirsek aşk sadece zulum.ortadan bir alta inersek, aşk layık olanda kalmalı ve tek kişilik olmalı. Komşunun çocuğuna gelirsek çekicem kulağını keratanın. Geçen yakaladım sokakta dalga geçti benimle ''fatih abi bana 250 kontor alırsan sana bır hatun buluyum dedi.
Eski aşkları özlemediniz mi?.....
alıntı