*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Evde Bakım Hakkı Türkiye'de Emekleme Aşamasında  (Okunma sayısı 621 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Evde Bakım Hakkı Türkiye'de Emekleme Aşamasında
« : Ağustos 15, 2012, 12:24:04 ÖS »


ABD'de 1800'lü yıllardan bu yana lüks değil, hak olarak verilen 'evde bakılma hakkı'nın Türkiye'deki geçmişi 2000'li yılların başına denk geliyor. Yine de özel sağlık sigortanız yoksa devletten bu hakkı talep edemiyorsunuz. Evde bakılmanın devlet güvencesi altına alınması için çalışan Evde Bakım Derneği Başkanı Aynur Dik, "Herkes kaliteli bir ölümü hak eder" diyor.
 
Türkiye'de yatağa ve dolayısıyla eve bağımlı kaç hasta var?
 
Ülkemizde 8.5 milyon engelli var. Bunların yaklaşık iki milyonu süren hastalık gru- I bunda. Bu hastaların önemli bir kısmı yatağa bağımlı. Yaşlı nüfus giderek artıyor. Ayrıca kronik hastalıkların sayısında da ciddi artış bekleniyor. Türkiye'de 22 milyon kişi kronik hastalıkların tehlikesi altında.
 
Kanser de ciddi bir artış bekleniyor mu?
 
Kalp ve kanser gibi kronik hastalıkların arttığını dikkate alırsak, bunlar her ülkenin sağlık ekonomisi açısından ciddi birer maliyet unsuru.
 
Türkiye'de her yıl 90-100 bin arası kanser vakası bekleniyor. Yalnızca kalp hastalıklarından 190 bin civarında ölüm gerçekleşiyor. Şu anda yaşamına veda edecek 40-50 bin kanserli hasta sayısı var. Ciddi bir rakam bu.
 
Gerek kronik kalp hastalıkları olanların gerekse kansere yakalananların evde bakımları, yaşam kalitelerini yükseltiyor. Hastanın evde bağımsızlığını sağlayan ve ailenin tükenmişliğini azaltan bir hizmet olarak karşımıza çıkıyor.
 
Gelecek 25 yılda Türkiye'de 65 yaş üzeri nüfusta yüzde 120 artış bekleniyor. Sizce devlet, bu noktada ne tip önlemler almalı?
 
Kentleşme açısından 2008 yılı önemli bir kilometre taşı oldu. Tarihte ilk kez dünya nüfusunun yarısı kentlerde yaşıyor. 2030 yılında dünyadaki her 5 kişiden 3'ünün kentlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Gelişmekte olan ülkelerde kent nüfusu, gelişmiş ülkelerdekinden dört kat fazla olacak. Gençlerin kentlere göç etmesiyle kırsal alanda yaşlılar kaldı, ayrıca kentlerden kırsal alana yaşlıların geri göçü de yaşanıyor. 2030 yılma gelindiğinde kentli yaşlı nüfusunun da 16 kez artacağı biliniyor.
 
Dünyada yaşlı nüfusun hızla arttığı ikinci ülke olmaya aday olduğumuz bilgisi doğru mu?
 
Türkiye, yaşlanma sürecinin hızla gerçekleşeceği ülkelerden birisi. 2008-2040 arasında Türkiye'deki yaşlı nüfusta, yüzde 201'likbir artış bekleniyor. Yaşlılık endeksi 1950 yılında 8.6'yken 1990 yılında 12.2'ye ulaştı ve 2025 yılında da bu endeksin 21.2'ye çıkacağı talimin ediliyor. Doğumda beklenen yaşam süresi 1950'den günümüze kadar yaklaşık 25 yıllık bir artış gösterdi ve 73.2 yaşa ulaştı.
 
15.08.2012 – Milliyet