*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Erken Doğumda Prematüre Retinopati Tehdidi  (Okunma sayısı 2404 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Erken Doğumda Prematüre Retinopati Tehdidi
« : Ağustos 20, 2011, 02:57:14 ÖS »


Isparta ve çevresinde her yüz doğumdan üçü erken meydana gelirken, erken doğumlar daha çok sosyo ekonomik düzeyi düşük ailelerde görülüyor. Gebelik süreci tamamlanmadan doğan bebeklerin, körlüğe yol açabilen Prematüre Retinopatisi'nin tehdidinde olduğu belirtildi.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Levent Tök, gebelik süreci tamamlanmadan doğan çocukların körlüğe yol açan Prematüre Retinopatisi tehdidinde olduklarını söyledi. Bölgede düşük ve erken doğumların yaygın görüldüğünü belirten Tök, erken teşhis halinde kalıcı körlüklerin önüne geçmenin mümkün olduğunu anlattı. Gebelik süreci tamamlanmadan doğan çocukların her iki gözünde de körlüğe yol açan Prematüre Retinopatisi hastalığının görülebildiğini belirten Tök, bölgede yaygın görülen bu hastalığın önüne geçmenin mümkün olduğunu iletti.

Hastalığın körlüğe dönüşmesini engellemenin tek yolunun erken teşhis ve tedaviden geçtiğini belirten Dr. Tök, şöyle konuştu: "Bebeklerin gözlerindeki damarlar, doğuncaya kadar gelişir. Erken doğan bebeklerde bu gelişme tamamlanmadığı için prematüre bebekleri yaşatmak adına yüksek konsantrasyonlarda verilen oksijen, gözdeki damarların anormal gelişmesine sebep olur. Bunun sonucunda Prematüre Retinopatisi denilen özellikle retinayı etkileyen ve daha sonra körlüğe yol açan çok ciddi geri dönüşümü olmayan hastalıklarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bölgede yaygın görülen düşük doğum ağırlıklı ve erken doğum haftalı bebeklere erken tanı konulması halinde kalıcı körlüklerin önüne geçmek mümkün."

RİSK ALTINDAKİ BEBEKLER

25 haftadan önce ve 750 gramın altında doğan bebeklerin risk altında olduğuna dikkat çeken Tök, doğum haftası ve süresinin azalmasına bağlı olarak hastalık riskinin de arttığını belirtti. Tök, prematüre bebeklere erken tanı koyulması ve tedaviye başlanması halinde körlük riskinin ortadan kalktığını, erken doğan bebeklerin doğdukları andan itibaren dört hafta içerisinde bir göz doktoru tarafından göz muayenesinden geçirilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

ÖNEMLİ AŞAMA KAYDETTİK

Bu konuda Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları doktorlarına büyük görev düştüğünü belirten Tök, şunları söyledi: "Son yıllarda prematüre sayısındaki artış ve takibinde hastane olarak önemli aşama kaydettik. Çünkü bu hastalara müdahale edebilecek merkezlerde gelişmiş bir yeni doğan yoğun bakım ünitesi, gelişmiş bir anestezi kliniği ve bu konuda uzmanlaşmış, uygun donanıma sahip göz hastalıkları kliniği olmalıdır. Üniversite hastanemiz, yeni yoğun bakım, anestezi ve göz kliniği olarak bu hastalığın tanı, takip ve tedavisi konusunda oldukça gelişmiş imkan ve tecrübeye sahiptir. Hastalarımız il dışından da dahil olmak üzere üniversitemizi tercih etmektedirler. Hastanemiz Isparta'ya değil, çevre iller olmak üzere tüm Akdeniz Bölgesine hizmet vermektedir"

100 DOĞUMDAN ÜÇÜ ERKEN DOĞUM

Öte yandan Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Tamer Kuyucu, bu hastalığa yakalanmış bebeklerin hassas bir bakıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Önceden bu tür bebeklerin yaşama şanslarının düşük olduğunu belirten Dr. Kuyucu, artık gelişen teknoloji ile bu hastalığın da tedavisinin mümkün olduğunu bildirdi. Her yüz doğumdan 3'ünü prematüre bebeklerin oluşturduğunu kaydeden Kuyucu, hastalığın körlüğün yanında zeka geriliğine de neden olduğunu bildirdi.

Sosyo ekonomik düzeyi düşük ailelerde prematüre doğumun daha sık görüldüğünü belirten Kuyucu, sözlerine şöyle devam etti: "İkiz, üçüz gebelikler, bebeğin rahim içinde yeterince besin ve oksijen alamaması, kan uyuşmazlığı, bebeğin içinde geliştiği rahmin anatomik olarak bozuk olması, rahim boyunun zamanından önce gevşeyip, açılması, anneyle bebek arasındaki alışverişi sağlayan plasentanın işlevini yerine getirememesi, rahimden erken ayrılması, annenin kötü beslenmesi, yüksek tansiyon, kalp ve böbrek

hastası olması, kansızlığı, uyuşturucu özellikle de kokain kullanımı, genetik yatkınlığı gibi faktörler, annenin suyunun erken gelmesi, rahim içi suyunun normalden daha az veya çok olması, erken doğuma yol açan nedenlerdir"

ISPARTA TANI MERKEZİ

Bu tür bebeklerin tedavi süresince kuvözde tutulması ve oksijen tedavisi uygulanması gerektiğini ifade eden Kuyucu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir bebek ne kadar erken doğarsa o kadar risk taşır. Çünkü bebek anne karnında tam olarak gelişemez. Hal böyle olunca bebek kuvözde tutulur. Oksijen tedavisi uygulanır."

Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin Prematüre Retinopatisi hastalığının tedavisinde tanı merkezi olduğunu belirten Kuyucu, bölge illerden Isparta'ya bu hastalığın tedavisi için hastaların geldiğini sözlerine ekledi.

20.08.11 – AA