NASİPTEN ÇIKINCA...
OYSA ÇOK BEKLEDİM VE EMEK VERMİŞTİM
BU SENE TURUNÇ REÇELİM YOK😔🙏
Bir ayı aşkın süredir evde olduğum günlerde binanın asansör ve rampa sorununu içselleştirme çabamla birlikte, bir türlü bu eve sığılamayacağını da anladığım şu sıralarda umuda rağmen, ruhen ve bedenen artık hiç iyi değilim. Bir odayı düzeltiyorum, oradan çıkan koli ve çuvallar diğer tarafa yığılıyor kalıyor. Tekerlekli sandalye ile dolaşmak mesele ve çoğu kez ayağa kalkıp birşeyleri hareket ettiriyorum. Bel ve boyun omurlarım ve özellikle kol kaslarım tarifsiz acıyor.
Ee bir yandan turunç reçeli siparişi almışım, ne güzel.
Eve taşındık taşınalı tesisat sorunu da bitmedi. Genç ustalarla arkadaş oldum. Abla sende suyla ilgili bir uğursuzluk var herhalde dediler bugün. Bulaşık, çamaşır makinesi, ikinci el şofbenle masraf tavan yaptı. Hayatımda hiç bu kadar yer silmemiştim.
Bir yanı topladım derken, diğer yan yıkılıyor. Toprağa dokunmadan "bir ay!!!"
Sokağa çıkamadığımdan turunç bulamayınca, ilgilenenler oldu ve CHP Bodrum Kadın Kolları Başkanımız sonunda turunçları yolladı. Evin işi ve pert haldeki bedenimle inleye, sızlaya, zaman zaman sağanak misali ağlayarak, yavaş yavaş turunç çalışmalarına başladım. Bu arada psikiyatri hapının raporu da bittiğinden, ilaçsız halde 3 aylık stres ve bu kadar yorgunluğa rağmen turunçları dantel gibi şefkatle yuvarlayıp ipe dizdim.
Dün akşam kabuk kaynatma aşaması için koydum ocağa ve bir yandan odama yığılmış koli, çuval, yorgan, kitap vs. arasında ayırdığım kavanozları aramaya koyuldum yok, kiler niyetine kullandığım balkona çıktım, orada da yok. Ne kadar oyalandım bilmiyorum. Bir de geri döndüm ki, kaynayan turunçlar- ki iki defa kaynatılıp kabuktaki acılık veren aromatik yağlar arındırılacak derken, hepsi kahverengi olmuş.
Şok!!!
30 senedir reçel yapan ben- mesleğimi de saymıyorum böyle birşey görmedim.
Mala geldi,emeğe geldi. Turuncu işleme sürecinde soğuktan donmuş, ellerime baktım üzülmeye halim bile yok, kalakaldım. Söz verdiğim sipariş sahiplerinden özür diliyorum.
Bu akşam tatta sorun olmadığından kendimiz için meyvenin yarısından reçel yaptım. Tat iyi ama kahverengi meyveli bir reçel. Her ne kadar altüst olsam da, altı üstünden belki hayırlıdır diye acziyetle susuyorum.
İnsanlarım sabır da birgün yorulur.
Ve ben uzun bir süre dinlenmeyi çoktan hakettim ve hep kendime haksızlık ettim.
Tülin Erol