*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Engelli Çelik Tunç'un Ressam Joan Miro'na Benzerliği Hayran Bıraktı  (Okunma sayısı 1524 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Engelli Çelik Tunç'un Ressam Joan Miro'na Benzerliği Hayran Bıraktı



Sakarya'nın Arifiye ilçesindeki engelli bakımevinde yaşayan ve öğretmeninin resim yeteneğini keşfettiği Çelik Tunç'un (32) yaptığı resimlerin dünyaca ünlü ressam Joan Miro'nun eserlerine benzemesi, görenleri hayran bıraktı.

Artvin'de ailesi tarafından bakımevine yerleştirilen Çelik Tunç, 10 yıl önce Arifiye Yetişkin Zihinsel Engelliler Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ne yerleştirildi. Hayatı ailesinden uzak, bakımevlerinde geçen Tunç, 3 yıl önce bu merkezde resim eğitimi almaya başladı. Rehabilitasyon merkezinde resim öğretmeni olan Duygu Boz'un keşfetmesiyle resim yapmaya başlayan Tunç'un eserlerinin ünlü İspanyol ressam Joan Miro'ya benzerliği görenleri şaşırttı. Bakımevi ve Sakarya Güzel Sanatlar Derneği tarafından gerçekleştirilen "Çelik ve 'Miro' Eserleri" isimli sergide Çelik Tunç'un onlarca eseri, sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Özellikle anne şefkatini resimlerde 'anne göğsü' ve çeşitli imgelerle anlatan Tunç'un resimleri, görenleri hayran bıraktı.

Çelik Tunç'un yeteneğini duvarlara resim çizerken, fark ettiğini söyleyen resim öğretmeni Duygu Boz, "Zihinsel engelli rehabilitasyon merkezinde, resim öğretmeniyim. Çelik'in farklı resimler, yaptığını fark ettim. Duvara, boş bulduğu yerlere çizimler, yapıyordu. İlginç buldum, yaptığı resimleri; çünkü dişi- erkek ayrımı yapıyor. Objeler üzerinde bütün canlı veya cansızlar üzerinde dişi veya erkek ayrımı yapabiliyor. Nasıl değerlendirebiliriz, diye düşündüm. Farklı materyalleri çizmeye başladık. Daha sonra birlikte boyadık, göstererek, bu aşamaya geldik kendisiyle. 3 yıl önce sınıfım açıldığı zaman çalışmaya başladık. Buraya Artvin'den gelişi yurttaki boşlukla ilgili olabilir ya da adapte sorunu yaşamıştır, diğer yurtta buraya alınmıştır. Yurtlarda büyüyen bir çocuk, aile yanında değil. Farklı düşünebildiğini, yaşadığı şeyleri çok farklı şekilde çizime yansıttığını fark ettik" diye konuştu. Duygu Boz, bilinçaltındaki her şeyi kağıda dökebildiğini belirttiği Çelik Tunç'un özellikle 'anne şefkati'ni resimlerinde işlediğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Diğer engelli çocuklar, yansıtmakta problem yaşarken ya da ezberi çizimler yaparken, Çelik, tamamen çizimsel, imgesel tasarımlar yapabiliyor. Türkiye'de daha çok sergi yapmak istiyoruz. Keşke, dünya genelinde yapabilsek; çünkü çok fazla eseri var. Çelik, çok sevimli çok zekidir. Elektrikli eşyalarla arası çok iyi, bozup, yapabiliyor. Kendini bebek zannediyor, çok çalışkan. Miro ile ortak bağlantı yaptığı çizimlerle alakalı. Miro, hep çocuk resimleri üzerinde durmuş; çocuk saflığını yakalamaya çalışmış eserlerinde. Çelik de tamamen çocuk saflığıyla resim yapıyor zaten. Çizimler, benzer özellikler gösteriyor. Miro ile bağlantısını öyle buldum. Çizdiği karakterler de benziyor. Kullandığı renkler, kompozisyonlar. Hoşuna giden bir erkek ya da kadın figürü vardır. Bunu kullanıyor. Normal hayatta gördüğü böcekleri de yapabiliyor. Beni çok çizdi. 'Anne özlemi' çekiyor. Emme ihtiyacı, dokunma hissini hala daha yaşıyor. O anne sevgisini, muhakkak işliyor resimlerde. Kadın göğüsleri çizmesi, biraz da bundan."

Arifiye Yetişkin Zihinsel Engelliler Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Murat Topuz ise Çelik Tunç'un bu alanda ülkede tek olacağını dile getirerek, "Duygu Hocam keşfetti Çelik'i. Renkleri ve imgeleri farklı farklı kullandığından yavaş yavaş resimlerin üzerine gitmeye başladık ve sonuç ortada. İnşallah, bunu geliştirme yönünde de faaliyetlerimiz olacak. Çelik, belki de ilk olacak Türkiye'de" dedi.

08.12.2017 - DHA



Anahtar Kelimeler : belki de bulutlar yağmur yüklü ondan durmuyor gözyaşlarımız hazır hani her an şimşek de yıldırım da içinde saklı bir sevdalı bulutun işte o kanayan ve kanatan kan sevdam. öMeR