*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Dünya Böbrek Günü  (Okunma sayısı 1432 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Dünya Böbrek Günü
« : Mart 29, 2013, 11:21:49 ÖÖ »


Dünya Böbrek Günü

Mart ayının ikinci perşembesinin kronik böbrek rahatsızlığına dikkat çekmek için Dünya Böbrek Günü ilan edildi.

Nefrolog Dr. Serkan Yıldız, Mart ayının ikinci perşembesinin kronik böbrek rahatsızlığına dikkat çekmek için Dünya Böbrek Günü ilan edildiğini belirtirken, ülkemizde 60 bin diyaliz hastası olduğunu söyledi.

Bu sayının buz dağının görünen kısmı olduğunu belirten Uzm.Dr. Yıldız, "Oysa bunun dışında daha düşük evrede hastalar var, yaklaşık 7-7.5 milyon civarında. Yani ülkemizde her 7-8 kişiden birisinde kronik böbrek yetmezliği var. Çok yaygın bir hastalık ve ne yazık ki erken evredeki hastalar fark edilemiyor, tanı konmuyor. Mücadeleye tuzu azaltarak başlamak gerekli" dedi.

Böbrek yetmezliğine yol açan nedenlerin başında yüksek tansiyon ve diyabetin geldiğini belirten İzmir Kent Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Yıldız, hastaları makineli yaşama mahkum eden, çok azının nakil şansı bulabildiği hastalıktan korunmak için önemli uyarılarda bulundu.

Böbrek yetmezliğini önlemek, engellemek için çabaladıklarını belirten Uzm.Dr. Yıldız, şöyle konuştu: "Bu hastalığa karşı önemli önlemlerden biri tuz tüketimini en aza indirebilmek. Bilindiği gibi ülkemizde günlük kişi başı tuz tüketimi 18 miligram. Metabolizmanın ihtiyacı 6 miligram. Üstelik bu ihtiyacımızı yemeklere eklemeden sebzeler, meyvelerden alabiliyoruz. Dolayısıyla zaten sıfır tuz, mümkün değil. Biz de tuzu yasaklamıyor, kısıtlıyoruz. Tuz tüketimini makul miktara çekmek başta tansiyonla mücadele için önemli. Düzenli kan basıncı, kan şekeri izlemi, kan şekeri kontrolü çok önemli. Bunun yanında

şişmanlık istemediğimiz bir durum. Obeziteyle mücadele etmek lazım. Düzenli egzersiz yapmak, kilo almamak gerekiyor. İlaç tüketimimiz de bilinçli olmak zorunda. Çünkü bazı ilaçlar böbreklerin düşmanı, nefrotoksik etkileri var. Bu ilaç mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalı, yoksa ilaca bağlı böbrek yetmezliği gelişebilir."

Uzm.Dr. Yıldız, pek çok böbrek yetmezliği hastasının çok geç tanı aldığına, hastalığın bir çok hastada belirti vermediğine dikkat çekti. Hastaların başka bir nedenle sağlık merkezine başvurduğunda yapılan idrar ya da kan tetkikinde böbrek fonksiyonlarının bozukluğuna işaret eden bulgular çıktığını kaydeden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastalık bazı hastalarda tansiyon yüksekliği, ödem, ayaklarda, bacaklarda, tüm vücutta şişlik, nefes darlığı, idrardan kan gelmesi, gece sık sık idrara çıkma gibi bulgularla ortaya çıkabiliyor. Ama unutulmaması gereken şey, bazı hastalarda hiç belirti vermiyor, şikayete yol açmıyor. O nedenle belirli aralıklarla basit bir idrar, kan tetkikiyle böbrek sağlığımızı kontrol ettirmemiz gerekiyor. Tansiyon, şeker hastaları ise bu daha çok zorunlu. Böbrek yetmezliği geliştikten sonra diyaliz ana tedavi."

Türkiye'de son dönem böbrek hastalarının yüzde 80'ine hemodiyaliz tedavisi uygulandığını anlatan Yıldız, şunları söyledi: "Yüzde 10 kadarı periton diyaliz uyguluyor. Yüzde 10 kadarına böbrek nakli tedavisi uygulanıyor. Yani her 10 hastadan 1-2'si nakil şansı buluyor. Türk Nefroloji Derneği tarafından 2015 yılında yaklaşık 100 bin böbrek yetmezliği hastası olacağı öngörülüyor. Bu nedenle toplumun böbrek sağlığı konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor." - İZMİR

haberler.com