*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: yaşam  (Okunma sayısı 1415 defa)

berfin

  • Ziyaretçi
yaşam
« : Kasım 07, 2008, 03:47:55 ÖS »
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

o kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

o büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

o kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...

evet sevgili,
kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

çevrende herkes şaşırsa ve bunu da senden bilse,
sen aklı başında kalabilirsen eğer,
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem de kendine güvenebilirsen eğer,

bekleyebilirsen usanmadan,
yalanla karşılık vermezsen yalana,
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana,

düşlere kapılmadan düş kurabilir,
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,
ne kazandım diye sevinir,
ne yıkıldım diye yerinir,
ikisine de vermeyebilrsen değer,

söylediğin gerçeği derip büken düzenbaz,
kandırabilir diye saflar dert etmezsen,
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,
koyulabilirsen işe yeniden,

döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı turada yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın diline
baştan tutabilirsen yolunu,

yüregine, sinirine "dayan" diyecek,
direncinden başka şeyin kalmasa da,
herkesin bırakıp gittiği noktada
sen dayanabilirsen tek,

herkesle düşer kalkar erdemli kalabilirsen,
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşman da incitmezse seni,
ne küçümser ne de büyültürsen çevreni,

bir saatin her dakikasına emeğini katarsan hakçasına,
böylece dünyalar önüne serilir,
üstelik oğlum adam oldun demektir 
alıntı