Rahatımızı Bozan Birileri Olmalı Yanımızda
Hayat, paylaşımla güzel.
Rahatımızı, düzenimizi , programımızı bozan birileri olmalı yanımızda. Pervasızca davranışlarımızın ipini çeken birileri olmalı. Tuvalete gittiğinizde, sizden önce başka biri girmiş olmalı. Banyo aynasına su sıçratılmış, lavabo batırılmış, yanlışlıkla sizin diş fırçanız bile kullanılmış olmalı . Çalan telefona yanıt vermek için koşturduğunuzda, sizden önce biri davranıp, açmalı telefonu. Koşturmanız boşa çıkmalı.
Evinizdeki eşyalar, sizin dokunmanızın dışında yer değiştirmeli. Televizyon kumandası her zaman koyduğunuz yerde bulunmamalı. İlgiyle izlediğiniz program kesintiye uğramalı. Televizyondaki görüntü birdenbire değişmeli. Kanal kavgası yapılmalı. Özenle ütüleyip bir kenara kaldırdığınız giysinizin üzerine biri gelip eşyalarını koymalı, giysiniz kırışmalı. Size gerekli bir eşya her zamanki yerinde bulunmamalı. Evdeki bütün çekmeceler altüst getirilmeli.
Sürekli sizin oturduğunuz koltukta, arada bir başka biri oturmalı. Cep telefonunuz kurcalanmalı. Arkadaşınızın mektup adresini yazdığınız kâğıt, evi altüst getirmenize rağmen bulunamamalı. Cımbızınız, tığınız, dikiş makasınız; - size göre- kullanılmaması gereken bir yerde, sizin isteğiniz dışında kullanılmalı. Ve bunlar, neredeyse hiç kullanılmaz hale gelmiş olmalı.
Yatak odasına girdiğinizde, sabahleyin özenle düzelttiğiniz yatağınız bozulmuş olmalı. Hatta birisi, yatağınızın sizin her gece yatmayı alışkanlık haline getirdiğiniz tarafına çoktan uzanmış olmalı. Gece, birisinin horlaması zaman zaman da olsa sizi uyandırmalı. Üstünüzdeki yorgan , bir el tarafından çekiştirilmeli, sizin üstünüz açık kalmalı.
Telefonda, hep sizi aramamalı insanlar. Evden herhangi birini de aramalı.. Eğer o kişi evde yoksa, “ Ne zaman gelecek? ” diye sorulmalı. Hep öyle düzenli kalmamalı salonunuz. Birileri, ortalığı darmadağın etmeli. Gazeteler oraya buraya atılmalı, yerlere sigara külü dökülmeli. Sigara paketiniz, sizin dışınızda birisi tarafından eksiltilmiş hatta tüketilmiş olmalı.
Evinizden çıkarken, size “ güle güle” diyen bir ses duyulmalı. Eve geç döndüğünüzde, sizi merak eden biri , “ Nerde kaldın ? ” diye çıkışmalı. Tuz kattığınız salataya, nasılsa tuzu yoktur düşüncesiyle ikinci kez tuz katılmış olmalı. Masa örtünüz, daha ilk kullanışta kirlenmeli. Birisi size “ Nereye koydun kaşkolumu ? Arabanın anahtarlarını da bulamıyorum.” diye bağırmalı.
Yıkayıp balkona astığınız çamaşırların hepsi ve en önemlisi, evdeki her eşya size ait olmamalı. Bir el gelip mutlaka onlara dokunmalı. Evinizin havasını sizinle birlikte soluyan biri olmalı.
Eğer yoksa, işte bunun adı " yalnızlık " olmalı. Kâmuran Esen