*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Çocukta başarının yolu özgürlükten geçiyor  (Okunma sayısı 1735 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
Çocukta başarının yolu özgürlükten geçiyor
« : Eylül 06, 2012, 05:16:09 ÖÖ »
Çocukta başarının yolu özgürlükten geçiyor

Anne baba olmayı istemek ve olmak işin basit kısmı.Asıl mücadele evlat dünyaya getirdikten sonra başlıyor. Bu başlangıçta anne-babaya çok iş düşüyor.

Uzmanlar anne-baba önce kendisini, sonra çocuğunu eğitmeli ve özgür bırakmalı görüşünde...

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gelengül Haktanır, ailelerin okul öncesinde okuma yazma öğrenmek, bale, piyano eğitimi gibi sadece bilişsel becerilerin peşine düşmesinin ilerde çocukların sosyal ve duygusal yönden başarısızlığına yol açtığını belirtti. Prof. Dr. Haktanır, okul öncesi dönem olan 0-7 yaş arasının çocuk gelişimi açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

EĞİTİM DOĞUMDA BAŞLAR
Bu süreçteki eğitimi ''Doğumdan sonra, okuldan önce'' olarak adlandıran Haktanır, ''İnsanın eğitimi doğumla başlar. Çünkü o doğal bir varlıktır, doğanın parçasıdır. Anne baba ne yaparsa, çocuk da 'sosyal öğrenme kuramı'na göre, 'sosyal model' alarak öğrenir. Çocuğun yakın çevresindeki bütün yetişkinler onun için son derece önemlidir. Çünkü onlar, çocukların ilk öğretmenleridir'' diye konuştu. Çocukların ''ilk öğretmenlerinin'' taşıdıkları karakteristik özelliklerinin de önemine dikkati çeken Haktanır, bu kişilerin huzurlu olması, öğrenilmiş çaresizlik düzeyinin yüksek olmaması, yaşamdan zevk alan ve sorunlara daha pozitif yaklaşabilen insanlar olmasının, o ortamda yetişen çocukları da etkilediğini belirtti. Haktanır, ebeveynlerin olumlu tutumlarının çocuğu doğru yola yönlendirme ihtimalini güçlendirdiğini de kaydetti. Haktanır, ''Çocuğun yetiştiği yer kitap okunmayan bir ortamsa, o evde televizyon girer girmez açılıyorsa, çocuk gerekli gereksiz her türlü uyarıcıya maruz kalıyorsa ve ev ortamı sıcak samimi bir ortam değilse, çocukların ilerde yanlış yollara sapma ihtimali yüksek olur'' diye konuştu.

''7 ÇOK GEÇ''
Anne Çocuk Eğitim Vakfı'nın (AÇEV) eğitim için ''7 Çok Geç'' kampanyasına da değinen Haktanır, çocuğun öğrendiklerinin yüzde 70'ini 0-7 yaş arasında öğrendiğini belirtti. 7 yaşından sonra öğrenme sürecinin daha yavaş ilerlediğini ifade eden Haktanır, bu nedenle ebeveynlerin mümkün olduğunca, bu yaştaki çocuklarına eğitim ortamları hazırlaması gerektiğini söyledi. Haktanır, aksi halde çocuğun tüm şokları ilköğretimde yaşamaya başlayacağını kaydederek, anne babaların çocuğun tavırlarına karşı sürekli ve kesin tutumlar sergilemesi gerektiğini söyledi. Bu dönemde anne babaların evde, okul öncesi öğretmenlerin ise kreş ya da anaokullarında çocuğu hayata hazırlamaları gerektiğini vurgulayan Haktanır, ''Çocuk için ev, bahçe, müze eğitim ortamıdır. Doğru kullanırsanız, alışveriş merkezleri de eğitim ortamıdır”dedi.

Kaş yaparken göz çıkarmayın
Ailelerin ''7 Çok Geç'' kampanyasıyla ilgili olarak paniğe kapılmasına gerek olmadığını belirten Haktanır, ebeveynlerin zaman zaman bu tür kampanyalar sonrasında telaşlanıp, çocuğa her şeyi vermeye çalıştıklarını, bunun da eğitim alanında kirlenmeye yol açtığını belirtti.

Haktanır, şöyle konuştu: ''Bazen bu tür sloganlarla ya da anne babaların konferans, seminer dinlemeleriyle yola çıktıklarında, kaş yaparken göz çıkardıklarını da görmek mümkün. Panikleyip 'madem bu yaşta ne versek çocuk alıyor, o zaman çocuk erken okumayı yazmayı öğrensin, erkenden bale yapmaya başlasın, piyano çalsın' gibi sadece bilişsel becerilerin peşine düşmek, çocukta ilerde sosyal duygusal başarısızlığa, inatçılığa, bıkkınlığa yol açabiliyor.''

TÜM ALANLARI DESTEKLEYİN
Ebeveynlerin genellikle çocuklarının sadece bilişsel becerilerine önem verdiklerini vurgulayan Haktanır, fiziksel, sosyal, duygusal ve öz bakım becerileriyle pek ilgilenmediklerini, oysa insanda tüm gelişimin paralel işlemesi gerektiğine dikkati çekti. Haktanır, ''İnsanoğlu öyle bir canlıdır ki, bir tarafı gelişirken bir tarafı durmaz. Hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Çocuktaki tüm gelişim alanlarını desteklemek gerekir'' dedi. Çocukların 0-7 yaş arasında ''ben merkezci'' dönemde olduğunu ve her şeye sahip olmak istediğini belirten Haktanır, ebeveynlerin çocuklarına ''Özgürsün, ama sınırların var'' mesajını vermesi gerektiğine işaret etti. Gerçek hayatta da herkes için sınırlamalar olduğunu ifade eden Haktanır, ''Trafikteki yeşil, kırmızı ve sarı ışıklar bizim sağlığımız için konmuştur, sadece trafiğin sağlığı için değil. İnsanların her ortamda uyması gereken kuralları vardır. Bunların çocuklara okul öncesi dönemde öğretilmesi gerekir'' diye konuştu.

alıntı