*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Çağan: Engelliler Bilişim Teknolojilerini İyi Kullandıkları Takdirde En İyi Çalı  (Okunma sayısı 1774 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com


2005 yılından beri Microsoft Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Habitat için Gençlik Derneği ortaklığında yürütülen “Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor” projesi kapsamında birçok engellinin de aralarında yer aldığı 140.000’den fazla gencimize bilgisayar okuryazarlığı becerileri kazandıran Microsoft, engellilerin iş bulabilmelerinde avantajlı konuma gelmeleri için başarılı girişimlerde bulundu.

Microsoft, engellilerin iş dünyasında aktif olarak yer alabilmeleri için bilişim teknolojilerinin kullanımının etkili olacağına inanarak bir çok sosyal sorumluluk projesinde yer aldı.

‘Engellilerin hiçbir eksiklikleri yok. Şuandaki bilişim teknolojilerini iyi kullandıkları takdirde en iyi çalışanlar olabilirler’ diyen Microsoft Genel Müdür Yardımcı Mustafa Çağan, ‘ Engelliler kendilerini benim şu becerim var, şu işi yaparım diye gerektiği yerlere göstersinler. Birilerinin kendilerini bulmasını beklemesinler’ dedi.

Çağan, ‘Türkiye’deki genç insanların fikirleriyle başarılı olmasını ve ülkemizde girişimci ekonomisinin yaratılmasını arzuluyoruz. Bugün teknolojiyi kullanarak engelli bir arkadaşımızın engelsiz birinden hiçbir farkı kalmayacağına inanıyorum’ dedi.

Anlattıklarından hepimizin çok şey öğreneceği bilişim dünyası duayeni ve en önemli isimleri arasında yer alan Mustafa Çağan’ın röportajı ile sizleri baş başa bırakıyoruz.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

23 yıldır iş hayatındayım. Koç grubunda başladığım çalışma hayatıma Siemens de çeşitli görevlerde yer alarak devam ettim. 4 senedir de Microsoft da çalışıyorum. Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdürüyorum. Bugüne kadar çok farklı görevlerde çalıştığımdan dolayı tecrübemi mümkün olduğu kadar paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Üniversitelerde gençlerle olan sohbetler beni çok mutlu ediyor. Burada sayabileceğim birçok şeyin arasında ilk olarak Young Guru Academy örneğini verebilirim. Bu kuruluş ile birlikte onların yatılı ilköğretim bölge okullarından birine Microsoft’un roundtable teknolojisi sayesinde uzaktan eğitim veriyoruz. Bu benim büyütmek istediğim, çok beğendiğim, Microsoft’un bütün çalışanlarıyla birlikte sahip çıktığımız bir proje. Bunun yanında bireysel alana girdiğimizde de koşullarım dahilinde kendim adım adım koşarak bağış topluyorum. Bunda da yine Microsoft içinde seferberlik yarattık. 9 tane koşucuyuz.

Çevreye duyarlı, yenilikçi yazılım devi Microsoft’un engellilerin yaşamını kolaylaştıran yazılım ve donanım çözümleri hakkında bilgi alabilir miyiz?

Microsoft’un ana hedefi yazılımlarla her insanın hayatını kolaylaştırmak. Yazılım ile daha çok kitlelere ulaşarak onların hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Zaten kurucumuz Bill Gates’in amacı da bir milyar insan ve sonra ikinci bir milyara ulaşmak. Böylece ne kadar çok insan teknolojiyi hayatında kullanırsa o kadar hayatlarını iyileştirebilecekler. Tabii burada toplumun belli kesimlerinin daha fazla ihtiyacı olan şeyler söz konusu olabiliyor. Örneğin bir yürüme engelli kişinin evinden birçok işini hallediyor olması çok önemli. Bizim yazılımlarımızda bunlar sağlanabiliyor. Bunu daha ilere götürebilmek için birçok çalışma yürütüyoruz. Microsoft bugün bazı geliştirilmekte olan teknolojilere yatırım yapıyor. Kullanıcı ara yüzünün çok daha farklı noktalara getirilmesi için sesle ve hareketle komut verilmesi gibi konularda etkin biçimde çalışmalar yürütüyoruz. Kullanıcı ara yüzünün gelişimine çok önem veriyoruz. X-Box Kinect şuanda bir oyun teknolojisi ama gelecekte engelli bir kişinin oturduğu yerden birçok şeye komut vermesinin ilk adımı olabilir.

Microsoft'un tüm ürünlerini engelliler kolaylıkla kullanabiliyorlar mı? Ürün bazında ya da engel grupları için bir sınırlama var mı?

Görme engellilerin farklı ihtiyaçları var. Ancak bu da aslında teknoloji kullanımı için bir engel değil. Microsoft’ta çalışmaya başlamış olan görme engelli Hasan Özdemir adlı arkadaşımız şu anda kod yazıyor. Amerika’daki bir yazılım projesinin bir parçası olarak Türkiye de yazılım geliştirici olarak çalışıyor. Dolayısıyla bu sınırları ve engelleri kaldırmak dediğimiz noktada çok iyi bir örnek. Her engelli grubunun ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarımız var. Ürün bazında ya da engel grupları için herhangi bir sınırlama yok. Hepsi için farklı ihtiyaçlar var. Bazı teknolojiler daha ilerde, bazıları daha geride. Ama amaç tabii ki teknolojiyi o ihtiyaçlara göre yönlendirmek.

Microsoft’un sunduğu erişilebilirlik yazılımı dışında gelecekte hayatımıza girmeye hazırlanan kolaylaştırıcı yenilikler var mı?

Biraz önce bahsettiğim Kinect tamamen TV karşısındaki el hareketlerinizle oyunun bir parçası olmanızı sağlıyor. Yani el hareketlerinizle oyunu yönlendiriyorsunuz ve aynı zamanda foto albümünüzü elinizle çevirebiliyorsunuz. Uzaktan hiç dokunmadan konsol sizi algılıyor. Bu teknolojinin yakın gelecekte bilgisayarlar için de kullanımı söz konusu olabilecek. Yani gelecekte siz bilgisayarın parçası gibi klavye gibi bir donanıma ihtiyaç duymadan komutları verebileceksiniz.

Erişebilirlik alt yapısını geliştirilmesi söz konusu mu gelecekte ya da buna ilaveten neler eklenecektir?

Hareket tanıma, ses tanıma gibi teknolojiler giderek gelişiyor. Windows 7’nin içinde şuan da bazı eklemeler ile engellilerin bilgisayarlarını kullanabilmesi sağlanabiliyor. Görme engelli bir kişinin bilgisayarla etkileşime geçmesi için şuan da belli çözümlerimiz var onlar sağlanabiliyor. Onun dışında görmesi iyi olmayan kişiler için daha iyi görmesini sağlayan ekranı büyüten uygulamalarımız var. Şuanda ses tanıma da ilerlemiş durumda fakat Türkçede daha fazla pratiğe ihtiyaç var. Bu uygulamaların çoklu kullanılabilir hale gelmesi ve devamlılığının sağlanması lazım. lazım. Bunlardaki en önemli şey sonraki destek bir kere çıkartmak önemli ama devam edilebilir hale getirmek bu açıdan çok başarılı olmalarını arzuluyoruz.

Dünyada bilişimin akıl almaz bir noktaya gelmesi engellilerin istihdam olanaklarının da artmasına ciddi katkılar sağlamaktadır. Ancak; ne yazık ki Türkiye’de işverenler bu gelişmelerden ya habersiz ya da maddi külfet oluşturacağı önyargılarından dolayı bu gelişmelere kulak tıkayarak yeniliklerden yararlanmadıklarını görüyoruz. Bu nedenle de engellilerin ülkemizde istihdama katılım oranının diğer ülkelerin çok altında olduğunu görüyoruz. Bu durumun ortadan kalması için işverenlere neler söyleyebilirsiniz?

Tavsiyem çok basit. Başta teknolojiyi takip etmeleri gerekli. Bunun dışında neler yapılabilir kısmına gelmek istiyorum. Özellikle Türkiye’de aslında genel yapıda bizim şartlarımız pek de iyi değil. Şehir içindeki hareket etme imkanlarımız gerek fiziksel engelli gerekse de görme engelli arkadaşlarımız için çok kısıtlı. Dolayısıyla bu kişileri bir yerden bir yere hareket ettirmek zorlaşıyor. O zaman da şirketler genelde engelli istihdamı kararı almakta zorlanıyorlar. Şuan Birleşik İletişim adını verdiğimiz teknolojilerimiz sayesinde engelli arkadaşlarımız oldukları yerlerden o şirketin parçası olarak çalışabiliyor. Ben şahsen bu teknoloji sayesinde trafik tıkalı olduğu zamanlarda bir yerden bir yere gidip vakit kaybetmek yerine nerdeysem orada toplantımı ve görüşmelerimi yapmak, dosyalarıma bağlanıp onlar üzerinde çalışma imkanına sahibim.  Bu tabii engelli arkadaşlarımız ve şirketler için de çok büyük bir imkan. Bir kişiyi bir yerden bir yere götürmek yerine bulunduğu yerde şirketin parçası yapmak çok büyük bir avantaj. Sadece bir bilgisayar ve internet bağlantısı sayesinde kişiyi şirketinizin bir çalışanı haline getirebiliyorsunuz.

Microsoft Türkiye'nin engellilerle ilgili yaptığı sosyal sorumluluk projeleri var mı? Bunlar neler?

Young Guru Akademi’nin görme engellilerle ilgili bir projesi vardı. Bunun sonucunda orda yetişen bir arkadaşımızı işe aldık. Kendisi şuanda öğrendiklerini, yaptıklarını, öngördüklerini iş ortamında deniyor. Biz bunun herkese bir örnek olmasını arzu ediyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde görme engelli okullarına yönelik destek vermek şeklinde bir girişimimiz var. Ayrıca sadece engellilere yönelik değil genele yaygın olarak “Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor” programımız beş senedir devam ediyor. Bununla Türkiye çapında teknolojinin gelişimi karşısında insanların dezavantajlı konuma geçmelerini engellemek istiyoruz. Günümüzde aslında dezavantajlı grup olarak anılan ev kadınları, yaşlı insanların bilişim alanındaki gelişmeler karşısında toplumda dezavantajlı duruma geçmelerini ve tüm bu dezavantajların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz. 2011 yılı Ocak ayında çalışanlarımızın da katkılarıyla Türkiye’deki 15 görme engelli okuluna 80’er tane MEB tarafından onaylanmış hikaye kitabı hediye ettik. Ayrıca her okula özel yazılımlar içeren 1 adet bilgisayar sunduk.

Microsoft’un E- Eğitimde ne gibi çalışmaları var? Özellikle engelli hedef kitlenin mimari koşullar ve ekonomik durumları söz konusu olduğunda e- öğrenme çok önemli bir hizmet. Ancak, ülkemizde engelliler E-Eğitimden ne yazık ki hiç faydalanamadıklarını görüyoruz. Özellikle E- Eğitimin engellilerin kullanımına sunulması ve yaygınlaştırılması için neler yapılmalı?

Microsoft eğitimleri hem Microsoft hem de iş ortakları tarafından bilgisayar ortamında verilebiliyor. Ayrıca bazı spesifik teknik eğitimlerimizi web seminerleri olarak yapıyoruz. Kaydedilen bu eğitimleri internetten izlenme imkanı var. Bu eğitimlerimiz ise daha çok teknik kişilere yönelik oluyor. E-eğitimin ülke çapında yaygınlaşabilmesi için başta yatırım yapılması gerekiyor. Belli bir mesleği olmuş bir kişinin devamlı eğitimlerini alması ve iletişimini devam ettirmesi için o kişiye bir bilgisayar vermeniz ve internet bağlantısı sağlamanız yeterli oluyor. Çünkü bu sayede kişi sizin bütün eğitimlerinizi alabiliyor ve bütün iletişimini onun üzerinden yapabiliyor.Bugün bizim teknolojilerimizle bunları yapmak çok kolay ve neredeyse fiziksel ortamdan daha verimli oluyor. Biz kendi tecrübemizle live meeting dediğimiz ortamlardaki internet üzerindeki eğitimleri çok başarılı buluyoruz.

Peki devletin ya da işletmelerin bu konudaki rolü ne olmalıdır?

Devletin evrensel hizmet fonunu bu amaçla kullanılabilir. Bizim her zaman arzuladığımız evrensel hizmet fonunun bazı dezavantajı olan kişilere kullandırması. Bence de burada ilk hedeflenen kitlenin engelliler olması gerekiyor. Bu tabiî ki herkese bilgisayar dağıtmak şeklinde olmamalı. Belli bir ön eğitimi var olan ve bilgisayar sayesinde de kendine iş bulma imkanı olan, kendinin ihtiyaçlarını daha iyi giderecek olan kişilere bir bilgisayar vermek bugün onları hayata bağlayacaktır. Ayrıca burada şirketlere de büyük rol düşüyor. Artık şirketler çağrı merkezi kurmak yerine çağrı ekipleri oluşturabiliyorlar. Bu sayede eğitimi verilen ve evinde bilgisayarı ile sürekli bağlı olabilen engelli arkadaşlarımız da iş sahibi olabiliyor.

Engellilerin mimari engeller yüzünde sokağa çıkamadığını ve sosyalleşemediklerini düşündüğümüzde internet ve sonrasında hayatımıza giren Windows Live Messenger engellilerin iletişimin gücünü arttıran en önemli bir sosyal paylaşım birimi oldu. Özellikle engelliler yönünden bakacak olursa yeni WLM’ nin yeni versiyonlarında engelliler için de yenilikler var mı ve nelerdir?

Aslında şu anda ekranın büyütülmesi mümkün. Bu özellikle işaret lisanını kullanan kişiler için avantaj yaratıyor. Dolayısıyla karşılıklı etkileşim çok daha kolay. Belli versiyonlarda birkaç kişinin bir arada etkileşimi mümkün. Ses tanıma geliştiği noktada fiziksel engelli arkadaşlar açısından belli avantajlar sağlıyor olacak. Aynı şekilde tam tersinde sese döndürme görme engellilere bir avantaj sağlayacak. Farklı engelli gruplarının birbiriyle iletişimi de bu şekilde sağlanmış olabilecek.

Bilişimle iş gücü kaynağında ciddi azalmalar olduğu ve yakın gelecekte çalışan insan sayısının daha azaltılacağından endişe ediliyor. Siz buna katılıyor musunuz?

Bilişim teknolojilerinin en ileri düzeyde kullanıldığı ülke Amerika Birleşik Devletleri. İşsizliğin en düşük olduğu yer de orası. Siz bilişimi iyi kullanırsanız toplumda daha kaliteli işler yapıyorsunuz. Katma değeriniz ve dolayısıyla kişi başına milli geliriniz artıyor. Böylece refah toplumu oluyorsunuz. Dolayısıyla bilişimden korkmak yerine bilişimle birlikte dünyanın önüne geçmeyi düşünmeliyiz. Bunu yapan ülkelerin hepsinde avantaj sağlandı.

'3+ İnternet Kafe', ‘Microsoft RoundTable’, ‘Bir fikrin mi var?’ gibi projelere destek veriyorsunuz. Özellikle Microsoft’un projelere destek vermek için aradığı kriterler nelerdir?  Herkes size başvuru yapabilir mi?

Microsoft Türkiye olarak bizim tabiî ki dünyaları değiştirmek gibi bir şansımız yok ama yapacakta çok şey olduğunu görüyoruz. Mümkün olduğu kadar da önemli projelerin parçası olmayı arzu ediyoruz. Burada bizim vizyonumuz bugüne kadar getirdiğimiz “Türkiye bilişimle kalkınıyor” vizyonu sayesinde Türkiye’nin bilişimle kalkınacağına inanıyorduk. Aslında şuanda da baktığımızda da Türkiye belirli bir kalkınma seviyesine geldi. Biz bunu beş altı sene önce söylediğimizde o zaman hakikaten bir kalkınma arzumuz vardı. Şuan da Türkiye önde giden bir ülke. Dolayısıyla Türkiye’nin kalkınması için neler önem taşıyorsa onları desteklemeye çalışıyoruz. İnternet Cafeler’deki çalışmamız da bunun bir yansıması. Çünkü bu mekanlar birçok insana hizmet veriyor. Bugün nüfusun % 40 küsuru internete cafeler sayesinde giriyor. Cafelerin güvenli yerler olması çok önemli. Aksi takdirde burada edinilen kötü tecrübeler internete yoruluyor ve bilişime yoruluyor. Dolayısıyla biz bu internet cafelerin insanların çocuklarını rahatlıkla gönderebildiği yerler olmasını istiyoruz. Ayrıca eğitime de destek veren projelerde yer almaya çalışıyoruz. Eğitim bizim her zaman için destek verdiğimiz bir alan. Üçüncü olarak önem verdiğimiz konu ise girişimcilik. Örneğin Startup Weekend ve BizSpark gibi projelerimizle Türkiye’deki genç insanların fikirleriyle başarılı olmasını ve ülkemizde girişimci ekonomisinin yaratılmasını arzuluyoruz.

Stajyer adaylar için ödüllü yarışmaya katılan Yasemin Tek’in Microsoft Surface teknolojisini kullanarak engellilere çözüm üreten projesi ödüle değer görülmüştü. Bu proje hakkında bilgi alabilir miyiz? Ve ayrıca engellilerin kullanımına sunuldu mu?

Engellilerin karşılaştığı problemler konusundaki farkındalığı ve bu konuda yenilikçi teknojiler ile çözüm üreten projesiyle Yasemin arkadaşımız ödülümüze layık olmuştu. Ancak yarışmamız stajyer adaylarımızın gelişimine katkı sağlama amacıyla düzenlendi. Tabii, Microsoft Türkiye olarak, hayata geçirdiğimiz farklı projelerimiz ile engellilere destek olmaya devam ediyoruz.

Günümüzde bilişimin hayal edilmeyecek derecede kendi sınırlarını kaldırdığına tanıklık ediyoruz. Peki 10 yıl içinde hangi değişiklik ve yeniliklerin yaşamımıza katılması bekleniyor?

Buradaki en büyük yenilik biraz önce bahsetmek de olduğum kullanıcı ara yüzlerinin çeşitlenmesiyle olacak. Bilgisayarlar ile yakın gelecekte klavye ve fare gibi arabirimlerle değil kendi duyularımız ile iletişim kurabileceğiz. Yani konuşarak ve el kol hareketlerimizle normal iletişim kurduğumuz gibi bilgisayarları yöneteceğiz. Dolayısıyla en büyük gelişim bu olacak. Ayrıca son 20 senede gözlemlediğimiz bilgisayardan dizüstüne, telefondan cep telefonu ve akıllı telefonlara geçiş düşünüldüğünde cihazların birleşerek şekil değiştirmesi de devam edecek. Gelecekte bunlar daha kolay taşınılabilir, kolay kullanılabilir her şeye her yeden ulaşılabilir hale gelecek. Şuanda gördüğümüz örneklerin çok daha uç noktalara gideceğini hep beraber bekleyip göreceğiz.

Bilişimin dünyada engellilerin iş dünyasına katılmasını sağlayan en iyi örnekleri var mı? Ve neler?

Microsoft Türkiye olarak engellilerin iş dünyasında aktif olarak yer alabilmeleri için başta da belirttiğim gibi bilişim teknolojilerinin kullanımının etkili olacağına inanmaktayız. Bu nedenle Türkiye’de de Fiziksel Engelliler Vakfı ve Türkiye Kas Hastalıkları Derneği gibi organizasyonlar ile birlikte engelli istihdamına yönelik bir çok başarılı ortak projeye imza attık. Mutlu Engelli Çağrı Merkezi’nin kurulumunda birlikte hareket ettiğimiz Türkiye Fiziksel Engelliler Vakfı ile birlikte gerçekleştirilen “Özürümüz ile Üretiyoruz” projesi bir çok engellinin iş sahibi olmasında büyük rol oynadı. 7/24 saat çalışan çağrı merkezinde görev yapanların tamamı engelli statüsünde bulunuyor. Türkiye Kas Hastalıkları Derneği ile birlikte yürütülen proje kapsamında ise kas hastası ve farklı engelli gruplarından katılımcılara temel bilgisayar eğitimleri verildi.

Diğer yandan 2005 yılından beri Microsoft Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Habitat için Gençlik Derneği ortaklığında yürüttüğümüz “Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor” projesi kapsamında birçok engelli vatandaşımızın da aralarında yer aldığı 140.000’den fazla gencimize bilgisayar okuryazarlığı becerileri kazandırıldı. Bu bilgisayar eğitimleri de engelli vatandaşlarımızın iş bulabilmeleri konusunda avantajlı hale gelmelerini sağladı.

Microsoft dünya çapında bir çok ülkede de engellilerin istihdamına yönelik çeşitli projelerde aktif rol oynuyor. Örneğin, İngiltere’de “Leonard Cheshire Disability” girişimi ile birlikte yaklaşık 10 yılı aşkın süredir yürütülen işbirliği çerçevesinde binlerce engelliye IT eğitimi vererek daha iyi bir yaşam sürdürebilmeleri için katkı sağladık. Benzer bir şekilde Çek Cumhuriyeti’nde de 1996 yılında başlatılan “Engellere Karşı PC’ler / PCs Against Barriers” çalışması ile engellilere bilgisayar eğitimleri vermenin yanı sıra onlara bilgisayar da sağlayarak iş hayatında aktif rol alabilmeleri için çalışıyoruz.

Ayrıca Arjantin, Kolombiya, Ekvator, El Salvador, Guatemala, Meksika ve Panama’da ortak olarak yürütülen POETA (Partnership in Opportunities for Employment trough Technology in the Americas / Amerika’da Teknoloji ile İstihdam Yaratabilecek Fırsatlar İşbirliği) programı kapsamında da engellilere Microsoft Word, Excel, Acess, Power Point ve internette arama yapma becerileri kazandırmaya yönelik eğitimler vererek, çalışma hayatına kazandırılmaları için yoğun çalışmalar sürdürülüyor.

Ülkemizde kamu ve benzer sitelerin hiçbirinde erişilebilirlik alt yapısının olmadığını görüyoruz. Bu da özellikle görme ve diğer engel gruplarının bu sitelere girişlerini engellemektedir. Özellikle kamu ve en çok ziyaret edilen önemli sitelerdeki erişilebilirliğin yaygınlaştırılması için ne yapılmalı? Ve ne tavsiye edersiniz?

Devlet tarafından aslında bunun halledilebiliyor olması çok kolay. “Bu yapılacaktır” dendiği anda aslında belli bir süre içinde hepsi bu yöne çevrilebilir. Bu kesinlikle yapılması gereken bir şey. Bilişimin engelleri kaldıracağını düşünüyorsak bu yönde de hareket etmeliyiz. Ama bu noktalarda bir adım atılmadığı takdirde hiçbir iyileştirme olmayacaktır. Ayrıca erişilebilirliğin sağlanması için bunun şartnamelerin önemli bir parçası olması gerekiyor. Yapılması gereken de bu. Çünkü ne istenirse karşı taraf onu vermekle yükümlüdür. Karşı tarafa siz böyle bir talepte bulunmuyorsanız kimse bunu ekstradan yapmaz. Devlet buna başladığı anda bütün özel sektörlerde bunu takip edecektir.

Engellilerin bilişim teknolojilerini daha doğru kullanmaları ve iş hayatlarında da fırsatlar yakalayabilmeleri için ne tavsiye edebilirsiniz?

Bugün bilişime ulaşmak ve bilişim üzerinden her şeye ulaşmak çok kolaylaştı. Dolayısıyla bu kişilerin kendilerini eğitmesi için bir çok imkan var. Örneğin bir fiziksel engelli bir bilgisayarı olduğu noktada dünyaya bağlanmış olur. Engelli arkadaşlarımıza önerim kendilerini göstermekte sıkıntı çekmemeleri. Şirketlere bizzat başvurarak kendilerini tanıtmaları gerekiyor. Bugüne kadar ki tecrübemde engelli arkadaşlarımızın kendilerini göstermede biraz sıkıntı çektiklerini gözlemledim. Bunu yapmasınlar. Çünkü hiçbir eksiklikleri yok. Şuandaki teknolojileri iyi kullandıkları takdirde en iyi çalışanlar olabilirler. Onun için kendileri benim şu becerim var, şu işi yaparım diye gerektiği yerlere göstersinler. Birilerinin kendilerini bulmasını beklemesinler.

 Röportajım için araştırma yaparken sizin birçok yönetici ve firmada olmayan sosyal sorumluluk ve gönüllülük projelerine özel ilgi göstererek önemli bir zaman ayırdığınıza tanıklık ettim. Bu duyarlılığınızı neye borçlusunuz? Ve size kazandırdıklarından da söz edebilir misiniz?

Şuana kadar edindiğim tecrübeleri paylaşmaktan mutlu oluyor ve insanlara bir şeyler vermekten haz duyuyorum. Karşı taraf da paylaşılan bu deneyimlerden bir şeyler alıp mutlu oluyorsa bu beni daha da mutlu ediyor. Kısaca kendi mutluluğum için başkalarını mutlu etmeye çalışıyorum. Bu benim için basit bir aritmetik. Bu çalışmalara maddi yardımlara katılarak da yer alıyoruz. Ama bizzat içinde bulunarak rol aldığım yardım çalışmaları bana daha çok haz veriyor. Bunu zaman kısıtlamasından çok fazla arttırmak mümkün olmuyor. Dolayısıyla başkalarını da bu konulara vakit ayırmaya zorluyorum. Ayrıca birisinin bir gün çıkıp da şurada seni dinlemiştim işte şunu yapmıştın dediği zaman insanın gerçekten hoşuna gidiyor. Bu yüzden elimden geleni yapıyorum ve daha fazlasını da yapmak için çaba sarf ediyorum. Bu şu anda toplumda çok gelişen bir bilinç. Eskiden hiç yoktu. Türkiye’de de bunun farkına varılıyor. Malum hiçbir insan etrafındaki insanlar mutlu değilken mutlu olamaz.

Kariyer ve iş dünyasında engellilere daha fazla fırsatlar sunulması için sizce neler yapılmalı?

İşverenler birincisi yaptırımlara, ikincisi avantajlara bakıyorlar. Bence işverenlerin bu konuda avantajları görmeleri gerekiyor. Devletin yapması gereken de yaptırımların yanında avantajları da göstermesi. İşverenler bunları gördüğü takdirde bu konuya daha fazla el atacaklardır. Ayrıca işverenler de hangi iş kollarını dışarıya çıkarabileceklerini analiz ederek engellilere yönelik programlar oluşturabilirler. Böylece şirkette çalışma gerektirmeyen pozisyonlar için engellileri çalışabilirler. Bu tip işler için sizin gibi kuruluşlar ve başka derneklerle de irtibata geçip istihdam olanağı sağlayabilirler. Daha fazla projeyle size gelinmesi için sizlerinde çaba sarf etmesi gerekiyor. Özellikle engelli arkadaşlarımızı yüreklendirmek konusunda sizlere de görevler düşüyor. Böylelikle hep beraber fark yaratılacağını düşünüyoruz.

Şirketinizde çalışan engelli var mı?

Evet var. Microsoft Türkiye içerisinde farklı kademe ve pozisyonlarda engelli arkadaşlarımız görev alıyor.

Son olarak engelliler ve işverenlere bir mesajınız var mı?

Özet olarak şunu tekrarlamak istiyorum. Bugün teknolojiyi kullanarak engelli bir arkadaşımızın engelsiz birinden hiçbir farkı kalmayacağına inanıyorum. Lütfen bunu değerlendirsinler. Kendilerini hangi alanlarda ilgileri varsa bu konuda geliştirsinler. Bilgisayarı, interneti kullansınlar. Sonra da kendilerini lütfen tanıtsınlar. Kendilerine çok ihtiyaç var. Bu sorumluluk hem işverene hem de iş talep edene ait. Engelli arkadaşlarımızdan bu konuda da daha cesaretli olmalarını rica ediyorum.

yasadikca.com  Röportaj: Mehmet Kızıltaş  20.04.11