HZ.İSA(A.S)
Demişti ki melekler; “Ey Meryem; Allah seni;
Temizledi ve seçti, üstün kıldı rutbeni.
Kadınlar üzerinde, en üstünü sensin bil;(Âl-i İmran,42)
Divan’a, dur secde et, eğilenlerle eğil.”(Âl-i İmran,43)
Yine dedi melekler; “seni Hakk müjdeliyor.
Ve Meryem oğlu Mesih, İsa artık geliyor.
Kendinden bir kelime, seçkin ve yakınlardan;
Dünya ve âhirette, şerefli olanlardan.
O beşikte ve sonra , insanlarla konuşur.
Ve nihayet yetişir, salih bir kimse olur.”(Âl-i İmran,46)
“Meryem, ailesinden doğuya çekilmişti;(Meryem,16)
Onlarla arasına, bir de perde germişti.(Meryem,17)
Meryem perde çekerek, onlarla arasına;(Meryem,17)
İbadetle meşgulken, aniden karşısına;(Meryem,17)
Cebrail’i gönderdik, düzgün insan şeklinde.(Meryem,17)
Görünce dedi Meryem, sinirli bir biçimde;
-Allah’tan korkuyorsan, bana yaklaşma sakın”(Meryem,18)
Cebrail dedi ona, “ben elçisiyim Hakk’ın.”(Meryem,19)
Tertemiz bir oğlanı, hediye eyleyeyim;(Meryem,19)
Meryem dedi “nasıl iş, henüz ben bakireyim.”(Meryem,20)
O dedi; o öyledir, fakat diyor ki Rabb’in:”
“Olan olup bitmiştir, o benim bir rahmetim.(Meryem,21)
Bu bana göre kolay ve benden işarettir.(Meryem,21)
Bunu gördükten sonra, inkârı delâlettir.”
Gebeliği artınca, çekildi uzak yere,
Sancısı yükselmişti, dalmıştı kederine.
Bir hurmanın dalına, yaslanıp inlemişti;
“Keşke önceden ölüp unutulsam” demişti.(Meryem,23
Alttan yükselen bir ses, dedi; “ sakın üzülme;(Meryem,24)
Alt yanından bir harık, akıttı Rabbın, yine;(Meryem,24)
Üzerine dalı çek, dökülsün, taze hurma.(Meryem,25)
Hurmadan ye,sudan iç, sakın kederli durma.(Meryem,26)
İnsanlardan birini, görür isen o zaman;
De ki; “ ben oruçluyum, katiyyen konuşamam.”
Doğum olunca O’nu kavmine getirmişti;
Kavmi O’na “ey Meryem ne tuhaf iş” demişti.(Meryem,27)
“Ne baban kötü adam, ne de anan fahişe;
Kimden aldın bebeği, nasıl girdin bu işe?”(Meryem,28)
Meryem işaret etti; konuşun bebek ile;
Onlar buna kızarken, o bebek geldi dile;(Meryem,29)
“Ben Allah’ın hem kulu,Peygamberiyim hem de;
Kitab verildi bana, bereket var çevremde.(Meryem.30)
Namaz ve zekât ile, emrolundum ömrümce;(Meryem,31)
Anneme zorba değil, saygılıyım derince.(Meryem,32)
Doğduğum, öleceğim, tekrar dirileceğim;
Günler , selâm banadır, Rabbime döneceğim.”(Meryem,33)
Bu sözü işitenler, tüm şüpheye girdiler;
Kimi dedi “bu Allah”, kimi “oğlu” dediler.(Meryem,37)
“Şüpheyle ayrılığa, düştükleri şey budur.(Meryem,34)
Allah çocuk edinmez, O “ol” der herşey olur.(Meryem,35)
İsa’ya kitap ile, hikmeti öğretecek;
Ayrıca Tevratı da, ve İncil’i verecek.(Âl-i İmran,48)
Peygamber olur ve der o, Beni İsrail’e(Âl-i İmran,49)
“Getirdim Rabbinizden size büyük mucize;
Çamurdan bir kuş yapar, üflerim hemen uçar;
Anadan doğma körler, derhâl gözünü açar.(Âl-i İmran,49)
Alacalık hastası, iyileşir aniden;
Diriltirim ölüyü, kalkar gelir yerinden.(Âl-i İmran,49)
Evlerde yapılanı, haber veririm size
Bunları hep yaparım,Allah’ın izni ile;(‘Al-i İmran,49)
Ve helâl etmek için, size bazı şeyleri;
Çünkü haram kılınmış, idi o önceleri;”(Âl-i İmran,50)
Yaşı otuz olunca, başladı mucizeler;
Ölüyü diriltmeler ve daha neler , neler.
Tam on yıl irşad için, beldeleri dolaştı;
Nice şehirler gezdi, nice dağları aştı.
“Benim ve sizin olan, Rabbınız O Allah’a;
İbadetler yaparak, girin dosdoğru yola”(Âl-i İmran,51)
Diyerek gece gündüz hep nasihat ederdi.
“Her şeyi var eden Hakk, yalnız bir tekdir” derdi.
Onlarsa önce ondan, mu’cizeler isterler;
Onları heyecanla ve dikkatle izlerler
Mu’cizeleri görüp, “ne sihirbaz” derlerdi;
O kaçtıkça kafirler, hep takip ederlerdi.
On iki kişi ona, inanmıştı gerçekten;(Âl-i İmran,52)
Gökten yemek istemiş, yemişlerdi yemekten.
Yahudiler öldürdü, Zekeriyya ve Yahya’yı;
Yine öldürmek için, ararlardı İsa’yı.
Dostlarına demişti “ben gidecem ve fakat;
Kâinatın reisi, gelmek üzere mutlak.(Yuhanna,14/28- 29-30)
Ben sizlere görevli, o ise kâinata;(Sebe’,28)
Tekrar dönecem bir gün kavuşacam mutlaka;(Yuhanna,16/5-8)
İçinizden biriniz, ihanet eder bana;(Tarih-i Taberi,C.2,S. 118.)
Fakat ben sığınmıştım, Rahim olan Rahman’a.”
Uyudular o gece , sabah olunca hemen;(Tarih-i Taberi,C. 2,S.118.)
Taşraya çıktı Şemun, ayrıldı içlerinden.
Tanıyıp tuttu onu, azılı Yahudi’ler;
Göster İsa’yı diye, bir haylice dövdüler.(Tarih-i Taberi,C.2,S. 118)
Derken otuz akçaya razı ettiler onu;
Fakat çok pişman idi, intihar oldu sonu.(Tarih-i Taberi C.2,S.118)
Ve tuttular İsa’yı, bağladılar direğe;
“Haydi kurtar kendini, bu ölü diriltmeye,(Tarih-i TaberiC.2,S.119)
Benzemez ey sihirbaz, gece sabaha kadar;
Bekle burada bağlı, ya da kendini kurtar.”(Tarih-iTaberi,C.2,S.119
Toplandılar insanlar, sabahleyin oraya;
Hazret-i İsa’yı Hakk , kaldırdı yukarıya.(Tarih-iTaberi,C.2,S.119)
Dediler “ne sihirbaz, kayboldu gözümüzden;
Fakat bozulur sihri, şimdi gelir yeniden”.(Tarih-i Taberi,C.2, S.119)
Diyerek heyecanla, beklerlerken İsa’yı;
Hakk benzetti İsa’ya sevdikleri Kâhyayı.
Onlar hiyle yaptılar, Allah da hiyle yaptı;
Hiyle yapanların en hayırlısı Allah’tı.(Al-i İmran,54)
Saldırdılar görünce, “işte geldi dediler;”
Tutarak hep beraber, çarmıh’a götürdüler.(Tarih-i Taberi, C.2,S.119)
Feryat ediyordu o; “ben İşu’yum kâhyanız”.
Onlar diyor “İsa’sın, bir daha aldanmayız.”(Tarih-i Taberi,C.2,S.119)
Adı İşu’ydu onun, büyük kafirlerdendi;
Asıldı bağırarak ve sonra çivilendi.
Çivilediler onu, haç şeklinde çarmıha;
Bir hayli kaldı orda,kâhya olmuştu imha.
İşu’nun sesi kaldı , “beni öldürmeyiniz ;
Ben sizin kâhyanızım n’olur mühlet veriniz .”
Aradılar kâhya’yı oysa ortada yoktu ;
Bu hâdise onları ,tümden şüpheye soktu ( 52 )
Dediler ki bir kısmı ; “ İşu’yu astınız siz .”
Diğerleri dediler “İsa’ydı bildiğimiz .”
Meryem annemiz ise , gece sabahlara dek ;
Ağlardı karşısında , İsa’ya benzeterek . ( 54 )
Asmadılar İsa’yı ve öldürmediler de ;( 55 )
İslâm’a hizmet için inecektir ilerde . ( 56 )
Haçı kırıp domuz’u imha edecek tümden ; ( 57 )
İslâm şeriatını , ihya ile yeniden . ( 58 )
Mehdi’yle buluşarak , tam bir uyum içinde ;
Deccal’ı öldürecek , amansız bir biçimde . ( 59 )
Yeminle haber verdi , yüce peygamberimiz ;
“İsa hakim olarak ,inecektir biliniz .( 60 )
Mehdi ise soyumdan , adı adımdan ola ;
İsa’yla birleşeler , çağıralar Hakk yola .”
Kur’ân’da Süleyman’ı şöyle anlattı Rabbim ; (61 )
“ Bunlar gerçek haberler , bilesin” ( ey Habibim ) ;
M.Avni (Avnullah ) ÖZMANSUR