*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: HZ.İSA(A.S)  (Okunma sayısı 1788 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
HZ.İSA(A.S)
« : Ağustos 03, 2012, 04:25:11 ÖS »
HZ.İSA(A.S)

Demişti  ki melekler; “Ey  Meryem;  Allah  seni;
Temizledi  ve  seçti,  üstün  kıldı  rutbeni.
 
Kadınlar  üzerinde,  en  üstünü  sensin  bil;(Âl-i  İmran,42)
Divan’a,  dur  secde  et,  eğilenlerle  eğil.”(Âl-i  İmran,43)
 
Yine  dedi  melekler; “seni  Hakk  müjdeliyor.
Ve  Meryem  oğlu  Mesih, İsa  artık  geliyor.
 
Kendinden  bir  kelime, seçkin  ve  yakınlardan;
Dünya  ve  âhirette,  şerefli  olanlardan.
 
O   beşikte  ve  sonra ,  insanlarla  konuşur.
Ve  nihayet  yetişir,  salih  bir  kimse olur.”(Âl-i  İmran,46)
 
“Meryem, ailesinden  doğuya  çekilmişti;(Meryem,16)
Onlarla  arasına,  bir  de  perde  germişti.(Meryem,17)
 
Meryem  perde  çekerek,  onlarla  arasına;(Meryem,17)
İbadetle  meşgulken,  aniden  karşısına;(Meryem,17)
 
Cebrail’i  gönderdik, düzgün  insan  şeklinde.(Meryem,17)
Görünce  dedi  Meryem, sinirli  bir  biçimde;
 
-Allah’tan  korkuyorsan, bana  yaklaşma  sakın”(Meryem,18)
Cebrail  dedi  ona, “ben  elçisiyim  Hakk’ın.”(Meryem,19)
 
Tertemiz  bir  oğlanı,  hediye  eyleyeyim;(Meryem,19)
Meryem  dedi  “nasıl  iş, henüz  ben  bakireyim.”(Meryem,20)
 
O dedi; o öyledir,  fakat diyor ki Rabb’in:”
“Olan  olup  bitmiştir, o benim  bir  rahmetim.(Meryem,21)
 
Bu  bana göre  kolay  ve  benden  işarettir.(Meryem,21)
Bunu  gördükten  sonra, inkârı  delâlettir.”
 
Gebeliği  artınca,  çekildi  uzak  yere,
Sancısı  yükselmişti, dalmıştı  kederine.
 
Bir  hurmanın  dalına, yaslanıp  inlemişti;
“Keşke  önceden  ölüp  unutulsam”  demişti.(Meryem,23
 
Alttan  yükselen  bir  ses,  dedi; “ sakın  üzülme;(Meryem,24)
Alt  yanından  bir  harık,  akıttı  Rabbın,  yine;(Meryem,24)
 
Üzerine  dalı  çek, dökülsün,  taze  hurma.(Meryem,25)
Hurmadan  ye,sudan  iç,  sakın  kederli  durma.(Meryem,26)
 
İnsanlardan  birini,  görür  isen  o  zaman;
De  ki; “  ben  oruçluyum,  katiyyen  konuşamam.”
 
Doğum  olunca  O’nu  kavmine  getirmişti;
Kavmi  O’na  “ey  Meryem  ne  tuhaf  iş” demişti.(Meryem,27)
 
“Ne  baban  kötü  adam, ne  de  anan fahişe;
Kimden  aldın  bebeği,  nasıl  girdin  bu  işe?”(Meryem,28)
 
Meryem  işaret  etti; konuşun  bebek  ile;
Onlar  buna  kızarken, o  bebek  geldi  dile;(Meryem,29)
 
“Ben  Allah’ın  hem  kulu,Peygamberiyim  hem  de;
Kitab  verildi bana,  bereket  var  çevremde.(Meryem.30)
 
Namaz  ve  zekât  ile, emrolundum  ömrümce;(Meryem,31)
Anneme  zorba  değil,  saygılıyım  derince.(Meryem,32)
 
Doğduğum,  öleceğim, tekrar  dirileceğim;
Günler , selâm  banadır, Rabbime  döneceğim.”(Meryem,33)
 
Bu  sözü  işitenler, tüm  şüpheye  girdiler;
Kimi  dedi “bu  Allah”, kimi  “oğlu”  dediler.(Meryem,37)
 
“Şüpheyle  ayrılığa,  düştükleri  şey  budur.(Meryem,34)
Allah  çocuk  edinmez,  O  “ol”  der  herşey  olur.(Meryem,35)
 
İsa’ya  kitap ile, hikmeti  öğretecek;
Ayrıca  Tevratı  da, ve  İncil’i  verecek.(Âl-i İmran,48)
 
Peygamber  olur  ve  der  o, Beni  İsrail’e(Âl-i İmran,49)
“Getirdim  Rabbinizden  size  büyük  mucize;
 
Çamurdan  bir  kuş  yapar,  üflerim  hemen  uçar;
Anadan  doğma  körler,  derhâl  gözünü  açar.(Âl-i  İmran,49)
 
Alacalık  hastası,  iyileşir  aniden;
Diriltirim  ölüyü,  kalkar  gelir  yerinden.(Âl-i  İmran,49)
 
Evlerde  yapılanı,  haber  veririm  size
Bunları  hep   yaparım,Allah’ın  izni  ile;(‘Al-i  İmran,49)
 
Ve  helâl  etmek  için,  size bazı  şeyleri;
Çünkü  haram  kılınmış, idi  o  önceleri;”(Âl-i İmran,50)
 
Yaşı  otuz  olunca,  başladı  mucizeler;
Ölüyü  diriltmeler  ve  daha  neler , neler.
 
Tam  on  yıl  irşad  için,  beldeleri  dolaştı;
Nice  şehirler  gezdi,  nice  dağları  aştı.
 
“Benim  ve  sizin  olan,  Rabbınız  O  Allah’a;
İbadetler  yaparak,  girin  dosdoğru  yola”(Âl-i  İmran,51)
 
Diyerek  gece  gündüz  hep  nasihat  ederdi.
“Her  şeyi  var  eden  Hakk,  yalnız  bir  tekdir”  derdi.
 
Onlarsa  önce  ondan,  mu’cizeler  isterler;
Onları  heyecanla  ve  dikkatle  izlerler
 
Mu’cizeleri  görüp,  “ne  sihirbaz” derlerdi;
O  kaçtıkça  kafirler,  hep  takip  ederlerdi.
 
On  iki  kişi  ona,  inanmıştı  gerçekten;(Âl-i  İmran,52)
Gökten  yemek  istemiş,  yemişlerdi  yemekten.
 
Yahudiler  öldürdü, Zekeriyya  ve  Yahya’yı;
Yine  öldürmek  için, ararlardı  İsa’yı.
 
Dostlarına  demişti  “ben gidecem  ve  fakat;
Kâinatın  reisi,  gelmek  üzere  mutlak.(Yuhanna,14/28- 29-30)
 
Ben  sizlere  görevli,  o  ise  kâinata;(Sebe’,28)
Tekrar  dönecem  bir gün  kavuşacam  mutlaka;(Yuhanna,16/5-8)
 
İçinizden  biriniz, ihanet  eder  bana;(Tarih-i Taberi,C.2,S. 118.)
Fakat  ben  sığınmıştım, Rahim  olan  Rahman’a.”
 
Uyudular  o  gece ,  sabah  olunca  hemen;(Tarih-i Taberi,C. 2,S.118.)
Taşraya  çıktı  Şemun, ayrıldı  içlerinden.
 
Tanıyıp  tuttu  onu, azılı  Yahudi’ler;
Göster  İsa’yı  diye, bir  haylice  dövdüler.(Tarih-i Taberi,C.2,S. 118)
 
Derken  otuz  akçaya  razı  ettiler  onu;
Fakat  çok  pişman  idi,  intihar  oldu  sonu.(Tarih-i  Taberi C.2,S.118)
 
Ve  tuttular  İsa’yı, bağladılar  direğe;
“Haydi  kurtar  kendini, bu  ölü  diriltmeye,(Tarih-i  TaberiC.2,S.119)
 
Benzemez  ey sihirbaz,  gece  sabaha  kadar;
Bekle  burada  bağlı,  ya  da  kendini  kurtar.”(Tarih-iTaberi,C.2,S.119
 
Toplandılar  insanlar,  sabahleyin  oraya;
Hazret-i İsa’yı  Hakk , kaldırdı  yukarıya.(Tarih-iTaberi,C.2,S.119)
 
Dediler  “ne sihirbaz, kayboldu  gözümüzden;
Fakat  bozulur  sihri, şimdi  gelir  yeniden”.(Tarih-i Taberi,C.2, S.119)
 
Diyerek  heyecanla, beklerlerken İsa’yı;
Hakk  benzetti  İsa’ya  sevdikleri  Kâhyayı.
 
Onlar  hiyle  yaptılar, Allah  da hiyle  yaptı;
Hiyle  yapanların  en  hayırlısı  Allah’tı.(Al-i İmran,54)
 
Saldırdılar  görünce, “işte  geldi  dediler;”
Tutarak  hep  beraber, çarmıh’a  götürdüler.(Tarih-i  Taberi, C.2,S.119)
 
Feryat  ediyordu  o; “ben İşu’yum  kâhyanız”.
Onlar diyor  “İsa’sın, bir  daha aldanmayız.”(Tarih-i Taberi,C.2,S.119)
 
Adı  İşu’ydu  onun,   büyük  kafirlerdendi;
Asıldı  bağırarak  ve  sonra  çivilendi.
 
Çivilediler  onu, haç  şeklinde  çarmıha;
Bir hayli  kaldı  orda,kâhya  olmuştu  imha.
 
İşu’nun sesi kaldı , “beni öldürmeyiniz ;
Ben sizin kâhyanızım n’olur mühlet veriniz .”
 
Aradılar kâhya’yı oysa ortada yoktu ;
Bu hâdise onları ,tümden şüpheye soktu ( 52 )
 
Dediler ki bir kısmı ; “ İşu’yu astınız siz .”
Diğerleri dediler “İsa’ydı bildiğimiz .”
 
Meryem annemiz ise , gece sabahlara dek ;
Ağlardı karşısında , İsa’ya benzeterek . ( 54 )
 
Asmadılar İsa’yı ve öldürmediler de ;( 55 )
İslâm’a hizmet için inecektir ilerde . ( 56 )
 
Haçı kırıp domuz’u imha edecek tümden ; ( 57 )
İslâm şeriatını , ihya ile yeniden . ( 58 )
 
Mehdi’yle buluşarak , tam bir uyum içinde ;
Deccal’ı öldürecek , amansız bir biçimde . ( 59 )
 
Yeminle haber verdi , yüce peygamberimiz ;
“İsa hakim olarak ,inecektir biliniz .( 60 )
 
Mehdi ise soyumdan , adı adımdan ola ;
İsa’yla birleşeler , çağıralar Hakk yola .”
 
Kur’ân’da Süleyman’ı şöyle anlattı Rabbim ; (61 )
“ Bunlar gerçek haberler , bilesin” ( ey Habibim ) ;
 
 M.Avni (Avnullah ) ÖZMANSUR