*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: En Büyük Hayali Milli Yüzücü Olmak  (Okunma sayısı 1189 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 20677
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • MeLLeSeFeRi.com
En Büyük Hayali Milli Yüzücü Olmak
« : Haziran 13, 2012, 07:04:47 ÖÖ »


Kocaeli'de özel bir eğitim kurumunda 11 yıldır yüzme eğitimi alan down sendromlu Can Babalık, milli takıma girdikten sonra olimpiyatlarda yarışarak yüzme yeteneğini kanıtlamak istiyor.
 
İlköğretim 8. sınıf öğrencisi Can Babalık'ın annesi Nurcan Babalık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çan'ın doğumunun ilk aylarında down sendromlu olduğunu öğrendiklerini söyledi.
 
Hastalıkla mücadele etmeye başladıklarını ve oğullarına uzmanlardan özel eğitimler aldırdıklarını ifade eden Babalık, fizyoterapi, rehabilitasyon ve dil gelişimi derslerinin oğluna büyük katkı sunarak onun özgüvenini kazanmasına yardımcı olduğunu ifade etti.
 
Can'a eğitmenler tarafından ilköğretim okuluna başlamadan önce okuma ve yazma öğretildiğini dile getiren Babalık, "Şimdi Can 8. sınıf öğrencisi. 6. ve 7. sınıfta SBS'ye katıldı katıldı. Son SBS'ye girecek. Bu sınav sonrası da iyi bir liseyi kazanmasını hedefliyoruz. SBS'de aldığı puanlar bizim için sevindirici. Can bu yıl SBS'de 350 civarında puan almayı hedefliyor" diye konuştu.
 
Can'ın, Alp adında ikiz kardeşinin olduğunu ve Alp'in yüzerken Çan'ın da yüzme sporuna karşı ilgi duymaya başladığını fark ettiklerini anlatan anne Nurcan Babalık, bunun üzerine Çan'a 4 yaşındayken yüzme eğitimi aldırmaya başladıklarını söyledi.
 
-"Engelli çocuklar toplumdan soyutlanmasın’’-
 
Babalık, Can'ı, ikiz kardeşinden farklı aktiviteler yaparak büyütmediklerini dile getiren Babalık, şunları kaydetti: "Yüzme eğitimi Can'a büyük katkı sağladı. Özellikle kas gelişiminde, yürümesinde ve ciğerlerinin gelişmesinde yararı oldu. Bu tür çocuklarda daha fazla üst solunum yolu enfeksiyonları oluyordu ama yüzme sonucunda bu enfeksiyonlar azaldı. 1,5 yıl önce yüzme antrenörü Cengiz Göktaş ile tanıştık. Göktaş bize Can'ın iyi bir yüzücü olacağını söyledi. Can, hocası ile haftada 4 gün antrenman yapıyor. Can, hep iyi okullarda eğitim almak istiyor. Can'ın hedefi önce milli takıma girmek daha sonra olimpiyatlarda yarışmak. Kardeşlerine de bu konuda 'Ben olimpiyatlara gittiğim zaman siz de beni izlemeye geleceksiniz' diyor. Başarmanın sırrı çalışmak. Can da bunu yapıyor, başaracağına inanıyorum."
 
Çocuklarının kas gelişimlerine katkısı olduğu için spora yönelmelerini tavsiye ettiğini dile getiren Babalık, "Devlet ve yerel yönetimler, bu konuda çeşitli imkanlar sağlıyorlar. Çeşitli sporlar engelli çocukların gelişimine önemli ölçüde katkı sağlıyor. Çocuklar öz güven kazanıyor. Fiziksel ve beyinsel özelliklerini kullanarak gelişimlerini kolaylaştırıyor. Engelli çocuğu olan bütün aileler, devletin imkanlarından yararlanarak çocuklarını eğitsinler. Engelli çocuklarımızı evlerden çıkaralım. Engelli çocuklarımızla, tüm mutlulukları paylaşalım."
 
Can Babalık'ın antrenörü Cengiz Göktaş da Can'ın özverili bir sporcu olduğunu ve antrenmanlarda da hareketleri iyi yapmaya çalıştığını anlatarak, Çan'ın 11-13 Mayıs tarihleri arasında İzmir'de düzenlenen Türkiye Ege Artı Yüzme Şampiyonasında 12-15 yaş kategorisinde serbest stil 100 metre yarışmasına katıldığını söyledi.
 
Bu yarışmaya yaklaşık 1,5 yıldır hazırlanan Can Babalık'ın diğer sporculardan daha hızlı yüzdüğünü antrenmanlarda gözlemlediğini ifade eden Göktaş, şunları söyledi: "Yarışmanın ertesi günü Anneler Günü'ydü. Can da şampiyon olarak madalyasını annesine hediye edecekti. Yarışa start verildi. Can 50 metreyi önde gitti ancak bekledi. Rakipleriyle arasında 6 metre fark vardı. Diğer sporcuların gelmesini bekledi. Rakipleri geldi, onu geçti, o hala bekledi. Ara 3 metre açıldıktan sonra Can yüzmeye başladı. Yine birçok sporcuyu geçerek 3. oldu. Ben de hemen yanına gittim, ne olduğunu sordum. Can bana, 'Diğer sporcular çok üzülecekti, onlardan biri derece bekliyordu, ben de onların üzülmesini istemedim. Sizin de bana kızmayacağınızı bildiğim için onlar üzülmesin diye yarışı hediye ettim' dedi. O anda göz yaşlarımı tutamadım. Bu onur duyulacak bir davranış. Türkiye'deki bütün spor camiasının bu durumu örnek alması lazım."
 
13.06.2012 – AA