Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Biz de Varız
»
HABER MERKEZİ
»
HABER MERKEZİ
»
RÖPORTAJ İÇİMİZDEN BİRİ BAŞARI HİKAYELERİ
»
GÖLGESİNDEN ÖNCE ADIM ATAN, MİTOLOJİDE KENDİSİNİ BULAN KADIN
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: GÖLGESİNDEN ÖNCE ADIM ATAN, MİTOLOJİDE KENDİSİNİ BULAN KADIN (Okunma sayısı 2394 defa)
melleseferi
öMeR
Administrator
Hero Member
İleti: 20677
SiTe YöNeTiCiSi
GÖLGESİNDEN ÖNCE ADIM ATAN, MİTOLOJİDE KENDİSİNİ BULAN KADIN
«
:
Ağustos 13, 2011, 03:48:54 ÖS »
Hiç hayatınızda vazgeçtiğiniz hayalleriniz ya da planlarınız oldu mu?
Galiba vazgeçtiğim bir hayalim akademik kariyer yapmaktı. Boğaziçi Üniversitesi tekerlekli sandalye için olanaksız göründüğünden o günlerde (1988) bu durum kabul edilebilir görünüyordu. Fakat şimdi bana pişman mıyım diye sorsanız, hayır derim. Hayatımın kendiliğinden aldığı şekilden memnunum, ilk başta bunu planlamamıştım ama sonuçta sevdiğim bir işi yapar buldum kendimi.
Engeliniz işinizi yapmaya engel oluyor mu? Hiç zorlandığınız anlar oldu mu?
Teknolojik gelişimlere açık biriydim eskiden de; 1985’de bilgisayar kullanırdım, şimdi internetin bunca gelişmiş olması, bilgiye böylesine kolay ulaşılır olması ve evden çalışmanın yaygınlaşması tabii benim için harika oldu. Ayrıca, fiziksel engellerin engel oluşturmadığı bir mesleğimin olması da iyi bir şans.
Hem eleştirmen, hem çevirmen, hem akademisyen olarak oldukça tempolu iş yaşamınıza nasıl yetişiyorsunuz?
İşimin büyük bir kısmı okumak olduğu için fazla yorucu olduğu söylenemez. Hem de uzanarak okuduğum için, çalıştığım saatler dinlenme zamanı oluyor neredeyse.
Öğrencilerinizle iletişiminiz nasıl?
Öğrencilerimi hep çok sevdim. Galiba daha küçük çocuklarla çalışma şansı bulmayı da isterdim.
İstanbul Kültür Başkenti 2010 etkinlikleri ve Yaşadıkça Tv programına konuk olmanız dışında sizi engelliler alanında hiç göremedik. Yoksa biz mi kaçırdık? Engellilerle ilgili deneyim ve tecrübelerinizden yola çıkarak bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz? Ve neler?
Geçtiğimiz mart ayında “Çılgın Sanat” festivalinin panelinde konuşmacı olarak katıldım. Omurilik Felçlileri derneğinin kurucu üyelerindenim. Fakat haklısınız son yıllarda dernek işlerinden oldukça uzaklaştım ama vaktim oldukça panellere katılmak hoşuma gidiyor. Vakit bulsam yapmak istediğim şeylerin başında “Tekerlekli Sandalye için Gezi Rehberi” hazırlamak var.
Çalışma hayatınızda prensip ve olmazsa olmaz dediğiniz kurallarınız var mı? Varsa nelerdir?
Aslında son zamanlarda bir prensibim olması gerektiği düşüncesine karar verdim: beni bir yere davet ediyorlarsa, konuşmacı olarak ya da mesleki bir nedenden dolayı, o zaman kendi başıma sandalye ile gidebileceğim bir mekân olmasını şart koşmak istiyorum. Biliyorum çok zorlayıcı ama bunun geçiştirilmesinden bıktım. “Siz gelin burada çocuklar yardım eder” sözlerini duymak hiç hoşuma gitmiyor. Ayrıca gittiğim dükkânların, lokantaların ve otellerin mutlaka yalnız başıma gidebileceğim şekilde düzenlenmiş bir yapısı olsun istiyorum.
Şimdi de bizi başarılarınızla büyüleyen çalışmalarınızdan uzaklaşarak, boş zamanlarınızı nasıl değerlendirdiğinizden ve hobilerinizden bahsedebilir misiniz?
Son yıllarda yemek yapmak ve tarifler toplamak çok sevdiğim bir iş haline geldi. Özellikle İzmit’in Akmeşe köyündeki evimizde geçirdiğim zamanları hem sebze ve meyve yetiştirerek hem de taş fırında çeşitli ekmek türleri yaparak geçiriyorum. Önümüzdeki yıllarda daha çok artacağını sanıyorum bu ilgimin.
Röportaj boyunca anlattığınız iş hayatınızı ve çalışmalarınızı düşünürken engellilerin istihdamda hak ettiği yeri alması için sizce neler yapılmalı? Hiç unutamadığınız bir anınız var mı?
Eşimle birlikte bir seyahatimiz sırasında yaşadığım bir hikâyeyi anlatmak isterim: Viyana’da bir taksiye bindik, şoför yıllardır Avusturya’da çalışan bir Karadenizliydi. Taksiye binerken bize çok candan yardım etti. Kendisine teşekkür ettiğimde bana “burada yasalar gereği iyi kalpli olmak gerek” dedi. Bu sözlerden çok etkilendim. Türkiye’de de önce yasal düzenlemeler yapılmalı sonra da bu yasalar işler hale getirilmeli. Bunun o denli zor olduğunu sanmıyorum. Örneğin yapı sektörüne mutlaka baskı yapılmalı ve binalar tekerlekli sandalye ile ulaşılabilir olmalı. Engellilerin istihdam da hak ettiği yeri almasında herkese düşen görevler olduğunu düşünüyorum. İşverenlerin önyargısız bir yaklaşım sergilemesi, engellilerinde özellikle eğitimlerini sonuna kadar tamamlayıp kişisel gelişimlerine önem vermeleri ile başarılı olacaklarına inanıyorum.
Asuman Hanım röportajımızın keyifle sonuna doğru gelirken sizden gelecekle ilgili planlarınızı da öğrenebilir miyiz?
Belirli bir planım yok. Şu andaki çalışma düzenimden memnunum, sanırım böyle bir süre daha çalışmak isterim.
Engelsizkariyer.com’la ilgili düşünceleriniz neler? Önerileriniz var mı?
Çok yürekten kutluyorum. Çok gerekli ve önemli bir site bence. Gittikçe gelişeceğinden eminim.
Son olarak Türkiye'nin ilk Engelliler İnsan Kaynakları ve Kariyer Portalı Engelsizkariyer.com aracılığı ile engelliler ve işverenlere bir mesajınız var mı?
Sanal ortamda bir araya gelip güç oluşturmamızın çok güzel olacağına inanıyorum ve hepsinden katkıda bulunmalarını rica ediyorum. Size de güzel sorularınız için teşekkür ederim.
Röportaj: Mehmet Kızıltaş
engelsizkariyer.com
Kayıtlı
>>>>>>>>>>
bizdevariz.NET
<<<<<<<<<
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Biz de Varız
»
HABER MERKEZİ
»
HABER MERKEZİ
»
RÖPORTAJ İÇİMİZDEN BİRİ BAŞARI HİKAYELERİ
»
GÖLGESİNDEN ÖNCE ADIM ATAN, MİTOLOJİDE KENDİSİNİ BULAN KADIN